Nehar, Arabî olur. Yevm kalb ile: olur. Muy, arabisi ki iki mânâsı olup, birisi tir. Beyt de iki mânâya gelir. Birisi: dır: Dar ise, tashif ile olur. Daz, kalb ile olur. Zad ise, farisi , Tuşe ise, tashif ile olur. Pûse, Kürtçe Ramusandın(16) Türkçe öpmek demektir(17)”

şeyh Emin Efendi’nin Bediüzzaman’a tevcih eylediği muğdil ve müşkil suallerden birisini belki en müşkülünü de Bediüzzaman’ın küçük kardeşi Molla Abdülmecid Efendi kendi hâtıra defterinde şöyle kaydetmiştir:

“Meşahir-i Ulemâdan Bitlisli şeyh Emin Efendi’nin Said-i Nursi’ye talebeliği zamanında sorduğu ve üç seneye kadar cevabını vermeye mühlet ve müsaade ettiği sualdir. şöyle ki:

Hareke itibariyle dokuz mânâ ihtimalli(18), nokta itibariyle de oniki mânâya gelebilecek ihtimalleri bulunan şu gelecek şekilde on iki tane şekil çizerek, bunların noktalandırılmasını ve harekelendirilmesini istedi. Bunları hareke ve noktalandırırken de, tam olarak bir maksad ve mefhumu ifade eden bir ibare şeklini almasını da istedi.

Evvelâ: Noktasız, harekesiz şeklini çizelim. Ondan sonra da, Bediüzzaman ve Garib-üd deveran olan Molla Said-i Meşhûr’un nokta ve harekesini koyarak, bir ibare şeklinde, bir ma’na ve maksadı nasıl ifade ettiğini göreceğiz.

şeyh Emin Efendi’nin yazıp Bediüzzaman’a çözmesini istediği noktasız ve harekesiz şekil:



Bediüzzaman’ın nokta ve harekelerini koyarak mânâlandırdığı şekil: Denildi , ver. evvel, ikindiden süt“ Deveye, bir Devenin Bir adamın. söylendi ki süt verildi, Kayl adındaki adamın devesine



Bu ibarenin yanyana getirilmiş şekliyle mânâsı şöyledir: “Denildi ki, “Kayl” ismindeki adamın devesine ikindiden evvel bir devenin sütünü ver! denildi ki, “kayl”in devesine süt verilmiştir.”

Genç Molla Said, bu bilmecevî ibareyi, üç senede değil, üç günde halletmiş ve şeyh Emin Efendi’ye takdim etmiştir. şeyh Emin Efendi bu suali Molla Said’e verirken, üç sene mühlet vererek demiştir ki: Eğer bu müddet

Yükleniyor...