tersiminden sonra, Zat-ı Kadir-i Zülcelal’in kudreti zuhur-pezîr olur. Tâ ki, kaderin pergeliyle çizilmiş olan hikmet ve müraat-ı mesalih gibi emirlere tevfiken suretleri birbirinden ayırıp teşhis etsin.
Evet, kat’iyyen şeksiz ve şübhesiz olarak; âlemdeki şu nakışlar, bir Alim’in ilminden ve bir Hakîm’in tedbirinden feyezan olduklarına şehadet eden, herşeydeki müraat-ı mesalihtir.
İşte teşhis-i suverden sonra, inayet-i ezeliye sahne-i icraata gelir ki; o inayet kendi yed-i beyzasıyla, inşasının lütfuyla o suretlere zinet verir, güzelleştirir. Çünkü bakıyoruz ki; eşyanın suretleri, mümkin vecihlerin en bedi’ şekliyle süslenip güzelleşiyorlar. Elbette bu hal, iki gözü bulunan her adama kat’iyyen ve yakînen gösterir ki, eşyada görünen şu zinet ve bu güzellik, bir Cemil-i Zülkemal’in eser-i lütfudur, âyet-i keremidir.
Hem bu tezyin-i suverden sonra, onun keremi taltif ve tahsinlerle pertev-efşan oluyor ki, güzel masnuatı süslemek içinde teveddüdünü (yani kendini, mahlukatına sevdirilmesini) ibraz; ve cin ve inse tanıttırılmasını irade ettiği anlaşılıyor. Evet o güzellikler ve bu letafetlerden bir teveddüd ve taarrüfün kasdı aşikâr görünmektedir. Ve o güzel masnuattaki tahsin-i eserden, ona bakanlara Fatır-ı Hakîm’in tahabbübü takattur ettiğini ve hem tezyin-i suverden bir Kadir-i Kayyum’un taarrüfü zâhir, bâhir olduğunu görür.
Ve bu teveddüd, tahabbüb ve taarrüften sonra onun rahmeti cilveger oluyor ki; mahlukatı lezzetlendirmek, nimetlendirmek üzere serdiği sofrasında in’amını ibraz etmek istiyor. Zira, şu eserlerin icadından Hâlık-ı Kerim’in terahhumu tereşşuh etmektedir. Ve şu semerat-ı niamdan Rezzak-ı Rahim’in tahannünü damla damla takattur ediyor.
Elhasıl: Şu âlem, baştan başa hads-i şuhudî ile, belki ayan beyan bir tarzda Hâlık-ı Kerim’in kalem-i kaderinin çizgileridir, hame-i kudretinin nukuşlarıdır, kereminin zinetleridir, lütfunun çiçekleridir. Hem hak ve iman ile bilinir ki; onun rahmetinin semereleridir, cemalinin lemaatıdır, celalinin celevatıdır, kemalinin mir’atlarıdır.
Evet onun cemal ve kemalinden in’ikas edip parıldayarak nazar-ı şuhûda görünen şu seyyal mazharlar ve bu cevval aynalar, onun envarının
Evet, kat’iyyen şeksiz ve şübhesiz olarak; âlemdeki şu nakışlar, bir Alim’in ilminden ve bir Hakîm’in tedbirinden feyezan olduklarına şehadet eden, herşeydeki müraat-ı mesalihtir.
İşte teşhis-i suverden sonra, inayet-i ezeliye sahne-i icraata gelir ki; o inayet kendi yed-i beyzasıyla, inşasının lütfuyla o suretlere zinet verir, güzelleştirir. Çünkü bakıyoruz ki; eşyanın suretleri, mümkin vecihlerin en bedi’ şekliyle süslenip güzelleşiyorlar. Elbette bu hal, iki gözü bulunan her adama kat’iyyen ve yakînen gösterir ki, eşyada görünen şu zinet ve bu güzellik, bir Cemil-i Zülkemal’in eser-i lütfudur, âyet-i keremidir.
Hem bu tezyin-i suverden sonra, onun keremi taltif ve tahsinlerle pertev-efşan oluyor ki, güzel masnuatı süslemek içinde teveddüdünü (yani kendini, mahlukatına sevdirilmesini) ibraz; ve cin ve inse tanıttırılmasını irade ettiği anlaşılıyor. Evet o güzellikler ve bu letafetlerden bir teveddüd ve taarrüfün kasdı aşikâr görünmektedir. Ve o güzel masnuattaki tahsin-i eserden, ona bakanlara Fatır-ı Hakîm’in tahabbübü takattur ettiğini ve hem tezyin-i suverden bir Kadir-i Kayyum’un taarrüfü zâhir, bâhir olduğunu görür.
Ve bu teveddüd, tahabbüb ve taarrüften sonra onun rahmeti cilveger oluyor ki; mahlukatı lezzetlendirmek, nimetlendirmek üzere serdiği sofrasında in’amını ibraz etmek istiyor. Zira, şu eserlerin icadından Hâlık-ı Kerim’in terahhumu tereşşuh etmektedir. Ve şu semerat-ı niamdan Rezzak-ı Rahim’in tahannünü damla damla takattur ediyor.
Elhasıl: Şu âlem, baştan başa hads-i şuhudî ile, belki ayan beyan bir tarzda Hâlık-ı Kerim’in kalem-i kaderinin çizgileridir, hame-i kudretinin nukuşlarıdır, kereminin zinetleridir, lütfunun çiçekleridir. Hem hak ve iman ile bilinir ki; onun rahmetinin semereleridir, cemalinin lemaatıdır, celalinin celevatıdır, kemalinin mir’atlarıdır.
Evet onun cemal ve kemalinden in’ikas edip parıldayarak nazar-ı şuhûda görünen şu seyyal mazharlar ve bu cevval aynalar, onun envarının
Yükleniyor...