VE SONRA

Haşir ve âhiret hakkaniyetinin kuvvetine

bakmak üzere hazır ol!

İşte bak nasılki bir sultan-ı zîşanın mutilere mükâfatı ve âsilere mücazatı olmaması gayr-ı mümkündür.

LÂSİYYEMÂ: İhsanı iktiza eden pek büyük bir keremi ve gayreti iktiza eden pek büyük bir izzeti olsa!…

VE LÂSİYYEMÂ: O sultanın pek geniş bir rahmeti olup, o geniş rahmetin iktizasıyla kendine lâyık fazl ve ihsan etmek icab ettiği halde, hem onun izzetiyle istihza edip istihfaf edenlerin terbiyelerini iktiza eden celalli bir haysiyeti dahi varsa…

VE LÂSİYYEMÂ: O sultanın cenah-ı himayesine iltica edenlerin taltiflerini iktiza etmek, himaye-i saltanatının şanından olan bir hikmet-i âliye sahibi olduğu halde; hem raiyetinin hukukunu muhafaza etmek haşmet-i mâlikiyetinin muhafazası iktizasından olan bir adalet-i mahzaya dahi mâlik ise…

VE LÂSİYYEMÂ: O sultan-ı zîşanın mutlak bir sehavetle beraber dop dolu hazineleri olsa, elbette daimî bir dâr-ı ziyafeti ve enva-ı ihtiyacât içinde kıvranan muhtaçların o daimî ziyafetgâhta devam-ı vücudlarını iktiza eder. Hem o sultan-ı zîşan, kemalât-ı mestûre sahibi bir zat olsa, elbette o gizli kemalâtını istihsan edicilerin ve takdirkâr müşahidlerin başları üstünde teşhir etmek iktiza eyler. Hem dahi o zat, misilsiz manevî bir cemalin mehasinine ve nazîrsiz bir hüsn-ü mahfînin letaifine sahib olsa, elbette bu letaif ve mehasini bizzat kendisi bir ayinede müşahede etmesi.. ve başkasını da işhad etmesi lâzımdır. Ve hem o cemali, istihsancı, tenezzühkâr ve müştak mütehayyirlere göstermek için onların vücudları lâzımdır. Tâ bu cemali seyretsinler. Belki bu cemalin seyr ü temaşasında müştak seyircilerin devam-ı vücudlarını iktiza eder. Çünki daimî bir cemal, zâil bir müştaka razı olamaz.

VE LÂSİYYEMÂ: O raiyetperver sultan, âciz bîçarelerin imdadına koşup dualarını cevapsız bırakmayan, hattâ en edna bir raiyetinin en edna bir hâcetini müraat eder derecede bir şefkat-i

Yükleniyor...