sani’lerine nazar eder. Ve yüzleri doğrudan doğruya ona müteveccihtir. Sana bakan cihetler, ancak bir vazife ciheti vardır ve senin o vücuda olan mevhum malikiyetin miktarıncadır.

Evet, eğer bu vücud, senin ona güzelce bakman ve hüsn-ü muhafaza etmenden dolayı senin kesbinden hasıl olan bir keyfiyetle senin bir lem’a-i şuuruna işaret ediyorsa; elbette bilmüşahede hadsiz muntazam keyfiyetler ve itkanlı ahval ile o vücud, Sani’ ve Bari’inin ilmini sarahatla göstermekte… Ve hakeza, o vücudun üstüne mütecelli olan zatın sair esma ve sıfatını fasih bir lisan ile bildirmektedir.

Hem eğer o vücud ve tevabii bir dakika kadar bir zamanda, bir cihetle sana hizmet ediyorsa; halbuki kendi Sani’ ve Hâlıkına bütün an ve zamanlarda umum vücuhuyla hizmet etmektedir. Bak, vücudun kendi Saniine ettiği hizmetlerin bazısı şunlardır:

1 - Kendi Fâtır-ı Hakîminin âsâr-ı san’atının garaiblerini teşhir etmesi.

2 - Sırr-ı teavün içinde kemal-i müvazeneyi bağırıp izhar etmesi ve letaif-i rahmet-i ilahiyenin ve lefaif-i hikmetinin ince perdelerini açıp ilan eden fıtrî vazifeleri imtisal etmesi.

3 - O vücud ve tevabii kâinata olan fihristiyeti lisanıyla kendi Fatır-ı Kerim ve Hakîmlerinin esma-i hüsnasının mehasininin cilveleri olan garib san’atlarını ilan etmesidir. Şayet o vücud, senin sathî nazarının ona ulaştığı derece ve kısacık icmalî ilminin onu ihata etmesi miktarca sana bir bakması varsa; kendi Saniine cemi-i zerrat ve mürekkebat ve keyfiyat ve ahvali kadar nazar etmektedir.

Şu halde, senin ona mevhum malikiyetinin ölçüsü ise, ancak senin ona nazarının erdiği kadar ve onda tasarruf edebildiğin miktarcadır. O ise, denizden bir damla da değildir. Öyle ise haddini bil, tavrını tecavüz etme!

Demekki tevabiiyle birlikte senin vücudunun iki vechi vardır. Cenab-ı Hak Sübhanehu ve Teala’ya bakan birinci vechi ile çok yüksek ve galî bir kıymeti vardır.

Lakin halka bakan vechiyle ise; fena ve zevale ma’ruz olmasından dolayı hiç bir kıymeti yoktur. Evet birinci vecih, hem sana, hem ona nazar edenlere der: “Sen yer ve gökleri halk ve icad edenin latif bir san’atı ve nazif, nezih bir eserisin.” Şu halde ey miskin! Sana bu


Yükleniyor...