Elhasıl: Kur’an, kitab-ı kâinatın meanisinden ve esma ve şuûn-u İlahiyeye olan delâletlerinden bahsetmektedir. Felsefe ise, o kitab-ı kebirin yalnız hurufatının nakışlarından ve vaziyetlerinden ve birbiriyle olan münasebetlerinden bahseder. Zira kör olası felsefe, bilmiyor ki şu mevcudat, herbirisi çok manalara delâlet eden birer kelimedir.
Eğer hikmet-i felsefiye ile hikmet-i Kur’aniyenin farklarını görmek istersen,
وَمَنْ يُوءْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُوتِيَ خَيْرًا كَثِيرًا
âyetinin beyanında yazılan Beşinci Ders’ten sonra gelen derse
Havale edilen o parça, münteşir Mesnevîlerdeki şu Ondördüncü Reşha’dan sonra gelen Beşinci Ders’in akibinde yoktur. Ancak sonradan elde ettiğimiz “Kur’an Yıldızlarının Envarından Bir Nur” adlı ve Şule’den sonra dercettiğimiz kısmen sonlarına doğru sahife: de mevcuddur. Ayrıca Nur’un İlk Kapısı’nın 13. Dersi, aynı mevzuda olduğu gibi, 12. Söz dahi, daha izahlı ve daha mütekâmil olarak aynı mevzu’ hakkındadır. (Mütercim)
müracaat et, gör.
____________________________________
Yükleniyor...