عَلَيْهِ اَفْضَلُ الصَّلَوَاةِ وَاَزْكَي التَّحِيَّاةِ
وَاَنْمَي الْبَرَكَاةِ مَادَامَ الْاَرْضُ وَ السَّمٰوَاةُ
Meded ey kafile-sâlâr-ı Rüsül huz biyedî
Sensin ey nur-u kerem cümlemizin mu’temedi
İntisabım sanadır, işte dilimde senedi
لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ
İlahî! Ben seviyor ve temennî ediyorum ki; benim binlerce lisanım olsun da, tâ kıyamete kadar benim bedelime istiğfar etsinler. Öyle ise, ya İlahî! benim şu risalelerimin her bir nüshasını, kalem alan eller ve yazı yazanlar durdukça benim bedelime isitğfar eden ve Peygamber’e salavat getiren birer lisan yap. Amîn!..
İlahî! Günahlar beni lâl ve dilsiz etmiş, kesret-i isyan dahi beni hacil kılmış, gafletin şiddeti de sesimi kısmış ve kesmiştir. Onun için biçaresi ben dahi, seyyidim ve senedim olan Şeyh Abdülkadir-i Geylanî (K.S.) Hazretlerinin sesiyle ve bab-ı rahmetinin kapıcısı yanında makbul ve me’nus olan nidasıyla, senin bab-ı rahmetini şöyle çalıyor ve dergâh-ı mağfiretinde böyle nida ediyorum:
Yükleniyor...