Evet sevab-ı a’mal, âlem-i ıtlaka baktığı için, o âlemin bir zerresi bu âlemden bir âlemi içine alabilir. Nasılki bir zerrecik cam parçası, gök âlemini yıldızlarıyla beraber içine almaktadır.
Hem bazı olur ki, bir adam, bir halet-i kudsiye içinde bir kelime-i tayyibeden rahmetin bir hazinesini bulup açabilir. Sonra o zat, başkaları da kendine kıyas ederek, şahsî olan o kaziyeyi mutlakiyet ile ta’bir edip küllî ve âmm telakki eyler.
وَالْعِلْمُ عِنْدَ عَلَّا مِ الْغُيُوبِ وَمُقَلِّبِ الْقُلُوبِ
Hem bazı olur ki, bir adam, bir halet-i kudsiye içinde bir kelime-i tayyibeden rahmetin bir hazinesini bulup açabilir. Sonra o zat, başkaları da kendine kıyas ederek, şahsî olan o kaziyeyi mutlakiyet ile ta’bir edip küllî ve âmm telakki eyler.
وَالْعِلْمُ عِنْدَ عَلَّا مِ الْغُيُوبِ وَمُقَلِّبِ الْقُلُوبِ
Yükleniyor...