Madem dünya hayatı ve cismanî yaşayış ve hayvanî hayat böyledir; hayvaniyetten çık, cismaniyeti bırak, kalb ve ruhun derece-i hayatına gir. Tevehhüm ettiğin geniş dünyadan daha geniş bir daire-i hayat, bir âlem-i nur bulursun. İşte o âlemin anahtarı, marifetullah ve vahdaniyet sırlarını ifade eden
لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ
kelime-i kudsiyesiyle kalbi söylettirmek, ruhu işlettirmektir...
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! İsm-i Hafîz’in tecelli-i etemmine işaret eden
Arabî asılda, “Ey ism-i Hafîz’in şahitlerini görmek isteyen zat, bil ki:” ifadesiyledir. (A.B.)
*
فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ر وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
وَمَا يَعْزُبُ عَنْ رَبِّكَ مِنْ مِثْقَالِ ذَرَّةٍ فِي الْاَرْض وَلَا فِيِ
السَّمَاءِ وَلَا اَصْغَرَ مِنْ ذٰلِكَ وَلَا اَكْبَرَ اِلَّا فِي كِتَابٍ مُبِينٍ
âyetleridir. Kur’an-ı Hakîm’in bu hakikatına delil istersen; Kitab-ı Mübin’in mistarı üstünde yazılan şu kâinat kitabının sahifelerine bak,
____________________________________
Yükleniyor...