HABBE’NİN ZEYLİ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلَي نِعْمَةِ اْلاِيمَاِنِ وَاْلاِسْلَامِ بِعَدَدِ قَطَرَاةِ الْاَمْطَارِ
وَاَمْوَاجِ الْبِحَارِ وَثَمَرَاةِ الْاَشْجَارِ وَنُقُوشِ الْاَزْهَارِ
وَنَغَمَاةِ الْاَطْيَارِ وَلَمَعَاةِ الْاَنْوَارِ وَالشُّكْرُ لَهُ عَلَي كُلِ
مِنْ نِعَمِهِ فِي الْاَطْوَارِ بِعَدَد كُلِّ نِعَمِهِ فِي الْاَدْوَارِ وَالصَّلَاةُ
وَالسَّلَامُ عَلَي سَيِّدِ الْاَبْرَارِ وَالْاَخْيَارِ مُحَمَّدٍ الْمُخْتَارِ وَعَلَي
آلِهِ الْاَطْهَارِ وَاَصْحَابِهِ نُجُومِ الْهِدَايَةِ ذَوِي الْاَنْوَارِ مَادَامَ الَّيْلُ وَالنَّهَارُد
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Nasıl seyahata çıkan bir adam, yolculuğu esnasında çok yerlere, konaklara tesadüf eder, ki her bir yerin, menzilin kendine hâs şeraiti olur. Öyle de: Allah’ın yolunda giden zat için dahi, çok makamlar, mertebeler, haller, perdeler ve tavırlar bulunur. Her bir makamın kendine hâs bir tavrı bulunur ki, bu makam ve mertebeleri birbirine karıştıran galat edip işi karıştırır.
Meselâ nasılki bir adam, bir köye misafir gelip, bir hana, yada çiftliğe indi ve o çiftlik veya handa bir atın kişnemesini işitti. Sonra gitti, bir şehre vardı.. Bu defa bir saraya misafir oldu. Sarayda bu defa bir andelibin terennümünü işitti. Eğer bu sesi atın kişnemesi olarak
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلَي نِعْمَةِ اْلاِيمَاِنِ وَاْلاِسْلَامِ بِعَدَدِ قَطَرَاةِ الْاَمْطَارِ
وَاَمْوَاجِ الْبِحَارِ وَثَمَرَاةِ الْاَشْجَارِ وَنُقُوشِ الْاَزْهَارِ
وَنَغَمَاةِ الْاَطْيَارِ وَلَمَعَاةِ الْاَنْوَارِ وَالشُّكْرُ لَهُ عَلَي كُلِ
مِنْ نِعَمِهِ فِي الْاَطْوَارِ بِعَدَد كُلِّ نِعَمِهِ فِي الْاَدْوَارِ وَالصَّلَاةُ
وَالسَّلَامُ عَلَي سَيِّدِ الْاَبْرَارِ وَالْاَخْيَارِ مُحَمَّدٍ الْمُخْتَارِ وَعَلَي
آلِهِ الْاَطْهَارِ وَاَصْحَابِهِ نُجُومِ الْهِدَايَةِ ذَوِي الْاَنْوَارِ مَادَامَ الَّيْلُ وَالنَّهَارُد
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Nasıl seyahata çıkan bir adam, yolculuğu esnasında çok yerlere, konaklara tesadüf eder, ki her bir yerin, menzilin kendine hâs şeraiti olur. Öyle de: Allah’ın yolunda giden zat için dahi, çok makamlar, mertebeler, haller, perdeler ve tavırlar bulunur. Her bir makamın kendine hâs bir tavrı bulunur ki, bu makam ve mertebeleri birbirine karıştıran galat edip işi karıştırır.
Meselâ nasılki bir adam, bir köye misafir gelip, bir hana, yada çiftliğe indi ve o çiftlik veya handa bir atın kişnemesini işitti. Sonra gitti, bir şehre vardı.. Bu defa bir saraya misafir oldu. Sarayda bu defa bir andelibin terennümünü işitti. Eğer bu sesi atın kişnemesi olarak
Yükleniyor...