Farisî beyitler ve Türkçe manası (*)
(*) Onyedinci Söz’de merhum, muazzez Üstadımız Bediüzzaman Said-i Nursî Hazretleri tarafından yapılan Türkçe tercümelerini aynen buraya almayı kendimce münasib buldum. (Mütercim)
هٰذِهِ الْمُنَاجَاةُ تَخَطَّرَةْ فِي الْقَلْبِ هٰكَذَا بِالْبَيَانِ الْفَارِسِي
Yani bu münacat, kalbe Farisî olarak tahattur ettiğinden Farisî yazılmıştır.
يَا رَبْ بَشَشْ جِهَتْ نَظَرْ مِيكَرْدَمْ دَرْدِ خُودْرَا دَرْمَانْ نَمِي دِيدَمْ
Yâ Rab! Tevekkülsüz gafletle, iktidar ve ihtiyarıma dayanıp derdime derman aramak için cihat-ı sitte denilen altı cihette nazar gezdirdim. Maatteessüf derdime derman bulamadım. Manen bana denildi ki: “Yetmez mi derd, derman sana.”
دَرْ رَاسْت مِي دِيدَمْ كِه دِي رُوزْ مَزَارِ َ۬دَرِ مَنَسْت
Evet gafletle sağımdaki geçmiş zamandan teselli almak için baktım. Fakat gördüm ki: Dünkü gün, pederimin kabri ve geçmiş zaman, ecdadımın bir mezar-ı ekberi suretinde göründü. Teselli yerine vahşet verdi.
İman, o vahşetli mezar-ı ekberi, ünsiyetli bir meclis-i münevver ve bir mecma-i ahbab gösterir.
وَ دَرْ åَãْ دِيدَمْ كِه فَرْدَا قَبْرِ مَنَسْت
____________________________________
(*) Onyedinci Söz’de merhum, muazzez Üstadımız Bediüzzaman Said-i Nursî Hazretleri tarafından yapılan Türkçe tercümelerini aynen buraya almayı kendimce münasib buldum. (Mütercim)
هٰذِهِ الْمُنَاجَاةُ تَخَطَّرَةْ فِي الْقَلْبِ هٰكَذَا بِالْبَيَانِ الْفَارِسِي
Yani bu münacat, kalbe Farisî olarak tahattur ettiğinden Farisî yazılmıştır.
يَا رَبْ بَشَشْ جِهَتْ نَظَرْ مِيكَرْدَمْ دَرْدِ خُودْرَا دَرْمَانْ نَمِي دِيدَمْ
Yâ Rab! Tevekkülsüz gafletle, iktidar ve ihtiyarıma dayanıp derdime derman aramak için cihat-ı sitte denilen altı cihette nazar gezdirdim. Maatteessüf derdime derman bulamadım. Manen bana denildi ki: “Yetmez mi derd, derman sana.”
دَرْ رَاسْت مِي دِيدَمْ كِه دِي رُوزْ مَزَارِ َ۬دَرِ مَنَسْت
Evet gafletle sağımdaki geçmiş zamandan teselli almak için baktım. Fakat gördüm ki: Dünkü gün, pederimin kabri ve geçmiş zaman, ecdadımın bir mezar-ı ekberi suretinde göründü. Teselli yerine vahşet verdi.
İman, o vahşetli mezar-ı ekberi, ünsiyetli bir meclis-i münevver ve bir mecma-i ahbab gösterir.
وَ دَرْ åَãْ دِيدَمْ كِه فَرْدَا قَبْرِ مَنَسْت
____________________________________
Yükleniyor...