kusuratı ilan ediyorsun. Belki millet hesabına ve ümmet namına dalâleti işaa ediyorsun! Ve milleti kendi dâll kalbin gibi dâll zannediyorsun!
Evet hiç bir kimseye; fuzuliyane bir tarzda başkasının nefsini -hattâ kardeşi de olsa- hazmedip kusurlarını neşretmeye cevaz yok ve hakkı olmaz. O halde, sana nereden cevaz gelmiş ki, sen su-i zan ile umum millet-i İslâmiyeyi, şeair-i İslâmiyeden yüz çevirmişler tarzında tezyif edesin.
Evet, cumhur-u mü’minînin kabul etmedikleri bid’at ve müstahdesatı umumî gazetelerde neşretmek, doğrudan doğruya hiç şüphesiz dalâlete bir davettir ve onları neşreden de dalâlet dâîsidir. Şu halde şu herifin yalnız şamarla ağzına vurup susturucu cevab vermek değil; belki ta’nif ve şiddetle ellerini, kollarını tutup bağlamak gerektir.
,,* * *
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Kâfirler, hususan Avrupalılar ve bilhassa İngilteredeki şeytanlar ve Frenk iblisleri, müslümanlara ve ehl-i Kur’ana ebedî can düşmanı ve daimî muannid hasımlardır.
Çünkü Kur’an-ı Hakîm; Kur’an’ı ve İslâmı inkâr eden kâfirleri ve onların abâ ve ecdadlarını idam-ı ebedî ile mahkum ediyor. Evet o Kur’anın kat’î nusûsuyla o kâfirler ebedî bir surette idama mahkum ve Cehennem’de sermedî mahbusturlar.
İşte ey ehl-i Kur’an! Size ebedî düşman olan ve hiç bir surette size muhabbet ve meyletmelerine imkânı olmayan kimselere nasıl meyl ve muhabbet ediyorsunuz?
Madem öyledir,
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ فَنِعْمَ الْمَوْلَي وَنِعْمَ النَّصِيرُ
deyiniz.
,* * *
Evet hiç bir kimseye; fuzuliyane bir tarzda başkasının nefsini -hattâ kardeşi de olsa- hazmedip kusurlarını neşretmeye cevaz yok ve hakkı olmaz. O halde, sana nereden cevaz gelmiş ki, sen su-i zan ile umum millet-i İslâmiyeyi, şeair-i İslâmiyeden yüz çevirmişler tarzında tezyif edesin.
Evet, cumhur-u mü’minînin kabul etmedikleri bid’at ve müstahdesatı umumî gazetelerde neşretmek, doğrudan doğruya hiç şüphesiz dalâlete bir davettir ve onları neşreden de dalâlet dâîsidir. Şu halde şu herifin yalnız şamarla ağzına vurup susturucu cevab vermek değil; belki ta’nif ve şiddetle ellerini, kollarını tutup bağlamak gerektir.
,,* * *
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Kâfirler, hususan Avrupalılar ve bilhassa İngilteredeki şeytanlar ve Frenk iblisleri, müslümanlara ve ehl-i Kur’ana ebedî can düşmanı ve daimî muannid hasımlardır.
Çünkü Kur’an-ı Hakîm; Kur’an’ı ve İslâmı inkâr eden kâfirleri ve onların abâ ve ecdadlarını idam-ı ebedî ile mahkum ediyor. Evet o Kur’anın kat’î nusûsuyla o kâfirler ebedî bir surette idama mahkum ve Cehennem’de sermedî mahbusturlar.
İşte ey ehl-i Kur’an! Size ebedî düşman olan ve hiç bir surette size muhabbet ve meyletmelerine imkânı olmayan kimselere nasıl meyl ve muhabbet ediyorsunuz?
Madem öyledir,
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ فَنِعْمَ الْمَوْلَي وَنِعْمَ النَّصِيرُ
deyiniz.
,* * *
Yükleniyor...