Tenbih, İhtar, İ’tizar
Malûm olsun ki; şu Risale, «Katre risalesi ve Mesnevî-i Arabî’deki umum risaleler» bazı âyât-ı Kur’aniyenin birer şuhudî tefsiridirler ve o risalelerdeki (ilmî) mes’eleler ise, Furkan-ı Hakîm’in bahçelerinden koparılmış çiçeklerdir. Onların ibarelerindeki icmal, îcaz ve işkâl, sakın seni ürkütmesin, belki mütalaasını tekrar et. Tâ ki Kur’an’ın
لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاةِ وَ الْاَرْضِ
gibi âyetlerinin sırr-ı tekrarları sana açılsın. Hem nefsin temerrüdünden de korkma! Çünki benim mütemerrid, mütecebbir ve tâgî nefs-i emmarem, şu risalelerin içindeki hakaikin satveti altında zelilane inkıyada geldi. Hattâ şeytan-ı racîmim dahi müsket ve mülzem kalıp, teslim-i silah etti. Sen ise, kim olursan ol, ne nefsin benimkinden daha tâgî, daha âsidir; ne de şeytanın, şeytanımdan daha azgın ve daha şakidir.
Ey kari! Sanma ki, tevhidin bürhan ve mezahirleri (hususan Katre Risalesi’nin birinci babında) bazısı bazısından mutlak olarak müstağnidirler. (Yani tevhidi isbat eden bir delil, diğer müsbit bir delile muhtaç değildir diye zannetme.) Çünki ben, bütün o zikredilen delillerin ayrı ayrı herbirisine, makam-ı mahsusunda ihtiyaç gördüm. Zira cihadın (Manevî cihad’ın) muktezası olarak hareketler bazan öyle bir mevkiye dayanırdı ki, o anda bir kapıyı açıp kurtulmak lâzım geliyordu. Çünkü o anda başka açık kapılara gitmek için vaziyet değiştirmek mümkün değildi. Hem de zannetme ki, ben kendi ihtiyarımla bu risalelerin ibarelerini sana zorlaştırmışım, hâyır!. Çünki bu risaleler, hususan Katre Risalesi
{Bu tenbih, Katre Risalesi’nin hususiyetine dair olup onun başında yazılmış iken, Üstadımız (R.A.) Mesnevî-i Arabî’yi tasnif ettikleri zaman, bu tenbihi mecmuanın başı olan şuraya almasıyla, umum mecmuaya baktığına delildir diye kanaat getirdim. Onun için yalnız Katre Risalesine değil, umum Mesnevî’ye aidiyetini göstermek için bu tarzda yazdım. (Mütercim)}
müthiş bir vakitte nefsimle olan ânî mükâlemelerimdir. Ve
_________________________
Malûm olsun ki; şu Risale, «Katre risalesi ve Mesnevî-i Arabî’deki umum risaleler» bazı âyât-ı Kur’aniyenin birer şuhudî tefsiridirler ve o risalelerdeki (ilmî) mes’eleler ise, Furkan-ı Hakîm’in bahçelerinden koparılmış çiçeklerdir. Onların ibarelerindeki icmal, îcaz ve işkâl, sakın seni ürkütmesin, belki mütalaasını tekrar et. Tâ ki Kur’an’ın
لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاةِ وَ الْاَرْضِ
gibi âyetlerinin sırr-ı tekrarları sana açılsın. Hem nefsin temerrüdünden de korkma! Çünki benim mütemerrid, mütecebbir ve tâgî nefs-i emmarem, şu risalelerin içindeki hakaikin satveti altında zelilane inkıyada geldi. Hattâ şeytan-ı racîmim dahi müsket ve mülzem kalıp, teslim-i silah etti. Sen ise, kim olursan ol, ne nefsin benimkinden daha tâgî, daha âsidir; ne de şeytanın, şeytanımdan daha azgın ve daha şakidir.
Ey kari! Sanma ki, tevhidin bürhan ve mezahirleri (hususan Katre Risalesi’nin birinci babında) bazısı bazısından mutlak olarak müstağnidirler. (Yani tevhidi isbat eden bir delil, diğer müsbit bir delile muhtaç değildir diye zannetme.) Çünki ben, bütün o zikredilen delillerin ayrı ayrı herbirisine, makam-ı mahsusunda ihtiyaç gördüm. Zira cihadın (Manevî cihad’ın) muktezası olarak hareketler bazan öyle bir mevkiye dayanırdı ki, o anda bir kapıyı açıp kurtulmak lâzım geliyordu. Çünkü o anda başka açık kapılara gitmek için vaziyet değiştirmek mümkün değildi. Hem de zannetme ki, ben kendi ihtiyarımla bu risalelerin ibarelerini sana zorlaştırmışım, hâyır!. Çünki bu risaleler, hususan Katre Risalesi
{Bu tenbih, Katre Risalesi’nin hususiyetine dair olup onun başında yazılmış iken, Üstadımız (R.A.) Mesnevî-i Arabî’yi tasnif ettikleri zaman, bu tenbihi mecmuanın başı olan şuraya almasıyla, umum mecmuaya baktığına delildir diye kanaat getirdim. Onun için yalnız Katre Risalesine değil, umum Mesnevî’ye aidiyetini göstermek için bu tarzda yazdım. (Mütercim)}
müthiş bir vakitte nefsimle olan ânî mükâlemelerimdir. Ve
_________________________
Yükleniyor...