İşte, kâinatın heyet-i mecmuası büyük bir ağaca benzediği gibi, onun içindeki her bir âlem dahi birer ağaç gibidir. Öyle ise biz dahi cüz’î bir şecereyi, kâinatın ve içindeki enva’ ve âlemlerinin hilkatlarına misal getireceğiz. İşte şu cüz’î şecerenin asl u esası ve bir mebdei vardır ki, o da üzerinde tenebbüt edip neşv ü nema bulduğu onun çekirdeğidir. Hem o ağacın ölümünden sonra vazifesini devam ettiren bir nesli de vardır ki, o da yine meyvesinin içindeki çekirdek ve nüvesidir.

Demek, bu ağacın mebde’ ve müntehaları İsm-i Evvel ve Âhir’in tecellilerine mazhardır. Âdeta onun mebde’ ve çekirdek-i aslîsi olan tohumu, hikmet ve intizamı ile, ağacının bütün desatir-i teşekkülünün mecmuundan terkib edilmiş bir fihriste ve bir tarihçenamesi gibidir. Ve bu ağacın dallarının nihayetlerindeki meyvelerinin içlerinde bulunan tohum ve çekirdekleri ise, İsm-i Âhir’in tecellisine mazhardırlar. Demek oluyorki; kemal-i hikmet ile meyvelerin cevfinde bulunan tohumlar, güya küçücük birer sandukçadırlar ki, ondan inşa edilen ağacının şeması ve tarifenamesi o sandukçalarda tevdi’ edilmiştir. Hem güya kalem-i kader ile gelecek ağaçların desatir-i teşekkülleri ve proğramları, o çekirdek ve tohumların içinde yazılmıştır.

Ve bu ağacın zâhiri ise, tecelli-i İsm-i Zâhir’e mazhardır ki, onun zâhiri o kadar intizam ve tezyin ve hikmet içindedir ki, âdeta onun dış yüzü kemal-i hikmet ve inayetle o ağacın boy ve kametinin miktarına göre biçilmiş, işlenmiş süslü ve muntazam bir hulledir, bir kaftandır.

Ve o ağacın bâtını ise, İsm-i Bâtın’ın tecellisine mazhardır ki, akılları hayrette bırakan ondaki intizam ve tedbir ile; ve onun muhtelif azalarına kemal-i intizamla mevadd-ı hayatiyeleri tevzi’ edilmesinden, adeta o ağacın içi ve bâtını gayet derecede ölçü ve intizam içinde çalışan hârika bir makinadır.

İşte nasılki o ağacın evveli acib bir tarifename ve âhiri hârika bir fihriste olmakla, İmam-ı Mübin’e işaret ediyor. Öyle de onun zâhiri, gayet acib san’atlı bir hulle, bir elbise ve onun bâtını nihayet intizam içinde çalışan bir makine gibi olmakla da, Kitab-ı Mübin’e işaret ederler.

Evet insanlardaki kuvve-i hâfızalar nasıl ki, levh-i mahfuza işaret eder ve ona delildir. Öyle de, bütün ağaçlardaki çekirdek-i asliyeleri ve her bir ağaçtaki meyveleri dahi İmam-ı Mübin’e işaret ettikleri gibi; zâhir ve bâtın vaziyetleri de Kitab-ı Mübin’e remzederler.

 /  
742
Yükleniyor...