C - Çünkü o, öyle bir Sultan-ı ezeli-yi Zülcelal’dir ki, bütün bu âlemlerin cümlesi onun kabza-i nizam ve mizanının tasarrufundadır. (C.C.)
اَللّٰهُ اَكْبَرُ
Eğer dersen: Niçin ve kimdir ki o?
C - Çünkü o, öyle bir Hâkim-i Ezelî’dir ki, kâinatı ve içindeki bütün mevcudatını sünnetinin kanunlarıyla ve kaza ve kaderinin düsturlarıyla ve hikmet ve meşietinin namuslarıyla ve inayet ve rahmetinin cilveleriyle ve esma ve sıfâtının tecellileriyle nazmetmiştir. Kanunlar ve namuslar denilen emirler ise ancak enva’ üzerine ilim, emir ve iradenin hey’et-i mecmuasına verilen isimlerdir.
اَللّٰهُ اَكْبَرُ
Eğer desen: Neden ve o zat kimdir?
C - Çünkü o öyle bir Sani-i Ezelî’dir ki; şu âlem-i kebir, yani kâinatın hey’et-i mecmuası onun ibdaı, inşası ve san’atıdır. Ve şu âlem-i sagîr, yani insan ise onun icadı, binası ve sıbgasıdır. Ve bu her iki âlemin her tarafında belki bütün eczalarının her bir cüz’ü üstünde onun sikke ve hatemleri basılmıştır.
اَللّٰهُ اَكْبَر
Eğer desen: Neden ve o kimdir?
C - Evet o öyle bir Nakkaş-ı Ezelî’dir ki; şu kâinat onun kalem-i kaza ve kaderinin çizgileri ve pergel-i hikmetinin nakışları ve Feyyaz-ı Rahmetinin semereleri ve yed-i beyza-i inayetinin tezyinatları ve letaif-i kereminin çiçekleri ve tecelliyat-ı cemalinin lem’alarıdır. Âmennâ.
Tenbih: Şu geçen
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ س سُبْحَانَ اللّٰهِ
ve
اَللّٰهُ اَكْبَرُ
bablarının ahkâmından herbirisi, bablardaki bürhanları teşerrüb ettikleri için, kayıdlarındaki delâil-i ahkâm, çok dikkat ile ancak bilinebilir.
اَللّٰهُ اَكْبَرُ
Eğer dersen: Niçin ve kimdir ki o?
C - Çünkü o, öyle bir Hâkim-i Ezelî’dir ki, kâinatı ve içindeki bütün mevcudatını sünnetinin kanunlarıyla ve kaza ve kaderinin düsturlarıyla ve hikmet ve meşietinin namuslarıyla ve inayet ve rahmetinin cilveleriyle ve esma ve sıfâtının tecellileriyle nazmetmiştir. Kanunlar ve namuslar denilen emirler ise ancak enva’ üzerine ilim, emir ve iradenin hey’et-i mecmuasına verilen isimlerdir.
اَللّٰهُ اَكْبَرُ
Eğer desen: Neden ve o zat kimdir?
C - Çünkü o öyle bir Sani-i Ezelî’dir ki; şu âlem-i kebir, yani kâinatın hey’et-i mecmuası onun ibdaı, inşası ve san’atıdır. Ve şu âlem-i sagîr, yani insan ise onun icadı, binası ve sıbgasıdır. Ve bu her iki âlemin her tarafında belki bütün eczalarının her bir cüz’ü üstünde onun sikke ve hatemleri basılmıştır.
اَللّٰهُ اَكْبَر
Eğer desen: Neden ve o kimdir?
C - Evet o öyle bir Nakkaş-ı Ezelî’dir ki; şu kâinat onun kalem-i kaza ve kaderinin çizgileri ve pergel-i hikmetinin nakışları ve Feyyaz-ı Rahmetinin semereleri ve yed-i beyza-i inayetinin tezyinatları ve letaif-i kereminin çiçekleri ve tecelliyat-ı cemalinin lem’alarıdır. Âmennâ.
Tenbih: Şu geçen
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ س سُبْحَانَ اللّٰهِ
ve
اَللّٰهُ اَكْبَرُ
bablarının ahkâmından herbirisi, bablardaki bürhanları teşerrüb ettikleri için, kayıdlarındaki delâil-i ahkâm, çok dikkat ile ancak bilinebilir.
Yükleniyor...