azametinin tasavvurunu devam ettirmeye ihtiyaç vardır. İşte bu da ancak akaidin tecellisiyle olabilir. (Yani akaidin doğruluk ve haklılığına inanmayı icab ettiren iman rükünlerinin ve bunlara bağlı teferruat meselelerinin ayan beyan bilinmesi ve anlaşılmasıdır.)
Sonra, bu tasavvurun idamesi ve akaidin kökleştirilmesi dahi tekrarlı bir hatırlatıcıya ve tazelenen bir amele ihtiyaç vardır. İşte o tekrarlı hatırlatıcı da ancak ibadettir.
�kinci Vecih: İbadet, fikirleri Sani-i Hakîme dönderip tevcih etmek içindir.. Ve aynı zamanda inkiyad ve itaat’ın tesis edilmesine fikirlerin teveccüh eylemesi içindir. İşte bu inkiyad ise, kâinatta tevdi’ edilmiş olan intizam-ı ekmele ulaşmağa ve onunla bağlanmağa götürür.. Ve bu intizama tabi’ olmak ise, hikmetin sırrını tahkik eylemek içindir. (Yani, kâinat ve mahlukatın yaradılışının sırr-ı hikmetini tahkik etmek demektir.) İşte kâinattaki itkan-ı sanat bu sırr-ı hikmetin şâhididir.
�çüncü Vecih: Şu insan denilen mahlûk; tepesine telgraf aletlerinin pek çok telleri asılmış, başına da hilkat nizamatının kanun uçları sarılmış ve fıtrat kanunları ona uzatılıp takılmış ve kâinattaki İlahî kanun ve namusların şuaları inikas ederek gelip onda temerküz etmiş bir ağaç
{ Bu bahsi birde Mesnevi-i Nuriye A.Badıllı- 2. Baskı sh: 191, 307 ve 308 deki kısımlar daha biraz şerhli, izahlı bulacaksın. –Mütercim–}
gibidir. İşte bu mahiyet ve vaziyette bulunan beşere en evvel lazım olan şey, bu nizamları ve bu nâmus ve kanunları kendisinde tamamlamak, ikmal eylemek ve bunlara tam bağlanmak ve onlara intisap eylemek ve eteklerine yapışmaya teşebbüs etmektir. Tâki umumî cereyana, yani nizam-ı kâinata ahenk içerisinde ayak uydursun da, ayakları kayıpta sürçerek yere yuvarlanıp düşmesin.. ve umumî nizam ve kanunların dairesinden koğulmasın.. ve ayrı ayrı tabakalar halinde ve bir takım hareketler içerisinde olan bu kanun ve nizamların çark ve dolaplarının sırtından atılıp da, başı boşluğa düşmesin. İşte bu mezkûr ahenk ve nizamı te’min edebilecek şey ve vasıta, ancak İlahî emirlere imtisal ve nehylerine ictinabdan ibaret olan ibadettir.
Dördüncü Vecih: İlahî emirlere imtisal ve yasakladıklarından ictinab vesilesiyle, insan için içtimaî heyette (toplum hayatı ahenginde) birçok mertebelere bağlıyan ve onlara götüren bir çok nisbetler ve münasebetler
Sonra, bu tasavvurun idamesi ve akaidin kökleştirilmesi dahi tekrarlı bir hatırlatıcıya ve tazelenen bir amele ihtiyaç vardır. İşte o tekrarlı hatırlatıcı da ancak ibadettir.
�kinci Vecih: İbadet, fikirleri Sani-i Hakîme dönderip tevcih etmek içindir.. Ve aynı zamanda inkiyad ve itaat’ın tesis edilmesine fikirlerin teveccüh eylemesi içindir. İşte bu inkiyad ise, kâinatta tevdi’ edilmiş olan intizam-ı ekmele ulaşmağa ve onunla bağlanmağa götürür.. Ve bu intizama tabi’ olmak ise, hikmetin sırrını tahkik eylemek içindir. (Yani, kâinat ve mahlukatın yaradılışının sırr-ı hikmetini tahkik etmek demektir.) İşte kâinattaki itkan-ı sanat bu sırr-ı hikmetin şâhididir.
�çüncü Vecih: Şu insan denilen mahlûk; tepesine telgraf aletlerinin pek çok telleri asılmış, başına da hilkat nizamatının kanun uçları sarılmış ve fıtrat kanunları ona uzatılıp takılmış ve kâinattaki İlahî kanun ve namusların şuaları inikas ederek gelip onda temerküz etmiş bir ağaç
{ Bu bahsi birde Mesnevi-i Nuriye A.Badıllı- 2. Baskı sh: 191, 307 ve 308 deki kısımlar daha biraz şerhli, izahlı bulacaksın. –Mütercim–}
gibidir. İşte bu mahiyet ve vaziyette bulunan beşere en evvel lazım olan şey, bu nizamları ve bu nâmus ve kanunları kendisinde tamamlamak, ikmal eylemek ve bunlara tam bağlanmak ve onlara intisap eylemek ve eteklerine yapışmaya teşebbüs etmektir. Tâki umumî cereyana, yani nizam-ı kâinata ahenk içerisinde ayak uydursun da, ayakları kayıpta sürçerek yere yuvarlanıp düşmesin.. ve umumî nizam ve kanunların dairesinden koğulmasın.. ve ayrı ayrı tabakalar halinde ve bir takım hareketler içerisinde olan bu kanun ve nizamların çark ve dolaplarının sırtından atılıp da, başı boşluğa düşmesin. İşte bu mezkûr ahenk ve nizamı te’min edebilecek şey ve vasıta, ancak İlahî emirlere imtisal ve nehylerine ictinabdan ibaret olan ibadettir.
Dördüncü Vecih: İlahî emirlere imtisal ve yasakladıklarından ictinab vesilesiyle, insan için içtimaî heyette (toplum hayatı ahenginde) birçok mertebelere bağlıyan ve onlara götüren bir çok nisbetler ve münasebetler
Yükleniyor...