يَا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ وَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ
لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ د اَلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ فِرَاشًا وَالسَّمَاءَ بِنَاءً
وَاَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقًا لَكُمْ
فَلَا تَجْعَلُوا لِلّٰهِ اَنْدَادًا وَ اَنْتُمْ تَعْلَمُونَ د
Bakara/21,22
MUKADDİME
(İbadetin Mahiyet ve Keyfiyeti Hakkında bir Tahkik ve Tedkik)
–Mütercim–
Ey aziz katiyyen bil ki: İbadet; akaidî ve dinî inancı kökleştiren ve onu bir hal ve bir meleke tarzında sabit kılan bir şeydir. Zira eğer ibadet vicdanî ve aklî emir ve işleri nurlandırmaz ve terbiye etmezse, eser ve tesiratları zaif kalır sönük düşer. Evet çünkü, ibadet emirler, emirlere imtisal ve nehylerden içtinab etmekten ibarettir. İşte hal-i İslâmın vaziyeti, yani İslâm aleminin ve milletlerinin dine karşı tehavün, lakaydlık ve gevşeklik arz eden hal ve durumu bu anlatılan hakikata şâhiddir.
Hem yine bil ki: İbadet iki cihanın saadetine sebebtir.. Ve maaş ile maad denilen dünya ve ahiret hayatının tanzimine de sebeb olmakla beraber şahsî ve nev’î kemale de sebebtir. Hem abd ile Halıkı arasında en yüksek ve en şerefli bir nisbet ve münasebet vesilesi yine ibadettir.
Amma ibadetin ahiret mezraası
{ Bu manadaki hadis-i şerifin bir çok mehazları için bak: Risale-i Nur’un Kudsî Kaynakları 2. baskı, sh: 372, sıra no: 20 –Mütercim–}
olan dünyanın saadetine sebeb olduğu vechi birkaç cihettendir.
لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ د اَلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ فِرَاشًا وَالسَّمَاءَ بِنَاءً
وَاَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقًا لَكُمْ
فَلَا تَجْعَلُوا لِلّٰهِ اَنْدَادًا وَ اَنْتُمْ تَعْلَمُونَ د
Bakara/21,22
MUKADDİME
(İbadetin Mahiyet ve Keyfiyeti Hakkında bir Tahkik ve Tedkik)
–Mütercim–
Ey aziz katiyyen bil ki: İbadet; akaidî ve dinî inancı kökleştiren ve onu bir hal ve bir meleke tarzında sabit kılan bir şeydir. Zira eğer ibadet vicdanî ve aklî emir ve işleri nurlandırmaz ve terbiye etmezse, eser ve tesiratları zaif kalır sönük düşer. Evet çünkü, ibadet emirler, emirlere imtisal ve nehylerden içtinab etmekten ibarettir. İşte hal-i İslâmın vaziyeti, yani İslâm aleminin ve milletlerinin dine karşı tehavün, lakaydlık ve gevşeklik arz eden hal ve durumu bu anlatılan hakikata şâhiddir.
Hem yine bil ki: İbadet iki cihanın saadetine sebebtir.. Ve maaş ile maad denilen dünya ve ahiret hayatının tanzimine de sebeb olmakla beraber şahsî ve nev’î kemale de sebebtir. Hem abd ile Halıkı arasında en yüksek ve en şerefli bir nisbet ve münasebet vesilesi yine ibadettir.
Amma ibadetin ahiret mezraası
{ Bu manadaki hadis-i şerifin bir çok mehazları için bak: Risale-i Nur’un Kudsî Kaynakları 2. baskı, sh: 372, sıra no: 20 –Mütercim–}
olan dünyanın saadetine sebeb olduğu vechi birkaç cihettendir.
Yükleniyor...