اَوْكَصَيِّبٍ مِنَ السَّمَٓءِ ف۪يهِ ظُلُمَاتٌ وَرَعْدٌ وَبَرْقٌ يَجْعَلوُنَ اَصَابِعَهُمْ

ف۪يٓ اٰذَانِهِمْ مِنَالصَّوَاعِقِ حَذَرَالْمَوْتدِ وَاللَّهُُ مُح۪يطٌ بِ لْكَافِر۪ينَ د

يَكَادُالْبَرْقُ يَخْطَفُ اَبْصَارَهُمْ د كُلَّمَٓ اَضَٓءَ لَهُمْ مَشَوْا ف۪يهِد

وَاِذَآ اَظْلَمَ عَلَيْهِمْ قَامُواد وَلَوْشَٓءَ اللّٰهُ لَذَهَبَ بِسَمْعِهِمْ

وَ اَبْصَارِهِمْد اِنَّ اللّٰهَ عَلٰي كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ د

Bakara/19,20)

Ey aziz bilmiş ol ki: Şu ayette (iki ayette) dahi “üç vecih” den medar-ı nazar olacak yönleri vardır. Bunlar:

1- Önceki ayet ile nazmı dizilişi ve irtibatı..

2- Kendi cümleleri arasında intizamlı münasetli dizilişi..

3- Cümle cümle (kelime ve kelam olarak) heyetleri arasında olan birbirlerine bakış… Bunun meseli, nümünesi; saatları dakikaları ve saniyeleri sayan millerin arasındaki irtibat ve münasebet gibidir.

Amam şu ayet ile (iki ayet) önceki ayet arasında olan nazm vechi ise: bu ayette yine temsili

{ Yani bundan önceki ayette

مَثَلُهُمْ كَمَثَلِالَّذِى اسْتَوْقَدَ نَاراً

temsilini, bu ayette iseö

اَوْكَصَيِّبٍ مِنَ السَّمَٓءِ

kavlini tekrarlayıp getirmiş olmasıdır. –Mütercim–}


tekrarlaması ve tasvirdeki izahı itnab edip uzatmış olmasıdır. Bu ise, münafıkların dehşet ve hayretleri içerisindeki hallerinin iki neve ayrıldığının tasvir edilmesine işaret içindir.

Yükleniyor...