masdar’ dır. İşittiren de ferddir, tekdir. Ve herkes için, işitilen şey de yine ferddir. Sesleri, kelimeleri ferd ferd işitir veya işitilir. Hem işitmede dinlemede herkes iştirak edebildiği için, dinleyenlerin kulakları ittisal peyda ederek bir ferd gibi olur. Hem cemâatin ittihadından ve bu ittihadın ittihadından bir tek şahsiyet kesbedilmesinden dolayı, bütün o cemaatin tek bir kulağı olmuşçasına bir vaziyet tahayyül edilebilir. Hem küllün istimaından, dinlemesinden bir ferdin kulağına ihtiyaçsızlık cihetine de (işaretle) bakabilir. Öyle ise, belağatta sem’in hakkı ifraddır, müfred olarak zikredilmesidir.

Amma kulûb (kalbler) ve ebsar (besarlar) ise, müteallakatlarının muhtelif bulunması.. Ve görme yollarının değişik olması.. Ve delillerinin ayrı ayrı bulunması.. Ve ta’lim eden muallimlerinin nev’ilere dağılması.. Ve telkin edicilerin kısımlara ayrılması sebebiyle; iki cem’in arasına (kalbler ve gözler cem’ siğalarının arasına) sem’, müfred olarak tevassut edip girmiştir.

Amma kalbden sonra sem’in ta’kip etmesi nüktesine gelince; çünki sem’, kalbin melekât’ının hiss ve duyğularının bir babası (yani, santralı) olduğu, hem kalbe en yakın olduğu ve altı cihetten gelen sesleri birden, defaten konrol edebilmesinde kalbin naziri, benzeri olduğu içindir.

Ve amma

وَ عَلَي اَبْصَارِهِمْ غِشَاوَةٌ

ne gelince, bilmiş ol ki; bu ayet cümlesi, ismî cümleyi ihtiyâr ederek, üslubu değiştirmesinde şöyle bir işâret olabilir ki; Basarın, delillerini derleyip topladığı bağçe sabittir, daimîdir. Lâkin sem’ ve kalbin bağçeleri ise, değişkendir başkadır. Çünki hep teceddüd içersindedirler. Hem

غِشَاوَةٌ

ile ta’rifi yapılan “örtme, kapama ve karartmayı değil, yalnız “Hatm”i, mühürlemeyi Allah’a isnad etmesinde şöyle bir işaret olabilir ki; Hatm ve mühürleme işi kendi kesblerinin cezasıdır. Lâkinö

غِشَاوَةٌ

ile ifade edilen karartma, kapama ise, onların kendi meksûblarıdır, yaptıkları menfî işlerden elde ettikleridir. Hem yineö

غِشَاوَةٌ

de şöyle bir remiz de vardır ki; Sem’in ve kalbin mebdeinde, ilk başlangıcında, ya da özünde bir ihtiyar, bir seçenek oduğu

Yükleniyor...