بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اَحْمَدُهُ مُصَلِّياً عَلٰى مُحَمَّدٍ سَيِّدِ الْمُرْسَل۪ينَ

ن

- Arzı ve bütün nücûm ve şümûsu tesbih taneleri gibi kaldıracak, çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinatta dava-yı halk ve iddia-yı îcad edemez. Zîrâ herşey, herşeyle bağlıdır.

* * *


ن

- Haşirde bütün zevi-l ervahın ihyası; mevt-âlûd bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sineği, baharda ihya ve in'aşından kudrete daha ağır olamaz.

{(*) Sünûhat'ın onuncu sahifesinde bürhanı vardır. -Musannıf-}

Zîrâ kudret-i ezeliye zâtiyedir; tegayyür edemez, acz tahallül edemez. Avaik tedahül edemez. Onda meratib olamaz, herşey ona nisbeten birdir.

* * *


ن

- Sivrisineğin gözünü halkeden, Güneş'i dahi O halketmiştir.

* * *


ن

- Pirenin midesini tanzim eden, Manzume-i Şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.

* * *


ن

- Kâinatın te'lifinde öyle bir i'caz var ki; bütün esbab-ı tabiiye farz-ı muhal olarak muktedir birer fâil-i muhtar olsalar, yine kemal-i acz ile o i'caza karşı secde ederek:

سُبْحَانَكَ لَا قُدْرَةَ لَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ

diyeceklerdir.

* * *


Yükleniyor...