Üçüncüsü

Keşmekeştir. Şimdi dörtyüz bin cesur muharib bir kuvve-i cesimeye malik olduğumuz halde, ihtilaf-ı dâhilîden dolayı mahvoluyor.

Şimdi bize üç elmas kılıç lâzımdır. Tâ ki, üç cevherimizi muhafaza ve üç düşmanımızı da mahvetsin.

Birincisi

İttihad-ı millî...

İkincisi

Sa'yı insanî...

Üçüncüsü

Muhabbet-i millidir kî; bu ittihadla o kuvve-i cesimeyi hükümetin eline vermekle harice sarfettiğinden; kendimizi müstehakk-ı adalet; ve ona bedel hükümetten adâlet ve müterakim hukukumuzu isteyeceğiz. Altıyüz seneden beri bayrak-ı tevhidi umum âleme karşı i'la eden, ve istibdada şiddet-i itaât; ve terk-i âdât-ı milliye ile ihtiyarlanan bizim şanlı Türk pederlerimize kuvvet ve cesaretimizi peşkeş ve hediye edelim.

Ona bedel: Onların akıl ve mârifetinden istifade edeceğiz. Ve asaletimizi de göstereceğiz.

Elhasıl:

Türkler, bizim aklımız... Biz de onların kuvveti... Mecmuumuz bir iyi insan oluruz. Hodserane yapmayacağız. Bu azmimizle başka unsurlara ders-i ibret vereceğiz. İyi evlad böyle olur. Hem de istibdad zamanında bir batman itaât etmişsek, şimdi on batman itaât ve ittihad lâzımdır. Zîrâ, şimdi sırf menfaâtı göreceğiz. Çünkü hükûmet-i meşruta, hakikî hükûmet-i meşruâdır.

Elhasıl:

İttifakta kuvvet var. İttihadda hayat var. Uhuvvette saadet var. İtaât-ı hükûmette selâmet var. Hablül metin-i ittihada, ve şerît-i muhabbete sarılmak zarurîdir.

-Said-

* * *



Yükleniyor...