TEDRİSTEN TELİF FASLINA

Bu vesikalar ve gerçek bilgilerin ışığında; Bediüzzaman’ın Van’a ilk gelişiyle, fikrî inkılâb geçirdiği tarih arası iki senelik bir zaman müddeti içerisinde; medresesinde talebelerini çeşitli ilmî yönleri ile yetiştirmek için uğraşmakla ve Tahir Paşa’nın meclislerinde ilmî münazara toplantılarında geçirmekle meşgul olduğu anlaşılmaktadır. Fakat 1899 tarihinden iki sene sonra, yani 1318-1901 tarihi için Bediüzzaman: “tedristen te’lif vazifesine”(44) şeklindeki ifadesine nazaran, bir te’lif mes’elesi de mevzu-u bahistir. Yani 1901’de ba’zı te’liflere başlamış olduğu anlaşılıyor. Lâkin bu telifat sırasına göre hangileridir? Bilinmemekle beraber, 1901’den 1907’ye kadar bilinen yalnız dört(*) tane telifi vardır. Lakin Sikke-i Tasdik-i Gaybî kitabında, 1906 tarihi için: “Mukaddemât-ı Nûriyenin te’lif tarihi”(45) şeklindeki ifadesine göre ve Kastamonu Lahikası kitabında: “...Eski Said’in ilm-i mantık noktasında şâh-eseri hükmünde bulunan gayr-i matbu’ “Ta’likat”dan süzülen i’cazlı bir îcaz-ı hârikada ve müdakkik âlimleri hayret ve tahsin ile dikkate sevk eden matbu’ “Kızıl îcaz” namındaki Risale-i mantıkiye, Risale-i Nûrlarla bağlanmasına”(46) tarzındaki beyânına nazaran; 1906 yılı mukaddemât-ı Nûriyenin te’lif tarihi olması hasebiyle; yukarıda bahsi geçen dört tane te’lifatının sonuncusu bu “Kızıl Îcaz” kitabı olsa gerektir.

Geri kalan üç kitab ise, birisi, yine Arapça “Ta’likat” kitabı, kalan ikisi de, Van Valisi Tahir Paşa’nın konağının yangınında telef olduğunu, bunlardan birisinin: “İnsanın elinin, avucunun, yüzünün çizgi, renk ve şekillerinin her birisi, hikmet-i İlahiyenin kader cilvesinin nişanları, alâmetleri ve o insanın ruhunun kabiliyet ve isti’datlarını gösteren yazıları, remizleri olduğu” hakkında imiş.(47)

İkincisi ise; “Riyazî hesap ve matematik” mevzûunda olduğu ve bu her iki eserin -o zaman müellif Türkçeyi bilmediğinden- Kürtçe olarak kaleme alınmış olduğunu ve bu ikisi de Tahir Paşa konağı yangınında telef olduğunu,

Yükleniyor...