Öyle de: Mevcudat üstünde görünen mahlukıyet ve merzukıyet gibi sıfatlar dahi, sâni'iyet, rezzakıyet gibi şe'nlerin vücudlarına kat'î delalet ediyor. Şu sıfâtın vücudu dahi, bizzarure ve bilbedahe bir Hallak ve bir Rezzak Sâni'-i Rahîm'in vücuduna delalet eder. Demek herbir mevcud, taşıdığı yüzler bu çeşit sıfatlar lisanıyla, Zât-ı Vâcib-ül Vücud'un yüzler esma-i hüsnasına şehadet ederler. Bu şehadetler kabul edilmezse, mevcudatın bütün bu çeşit sıfatlarını inkâr etmek lâzım gelir...

Yirmialtıncı Pencere

{(Haşiye): Şu pencere umumî değil. Ehl-i kalb ve ehl-i muhabbete hususiyeti var.}

Şu kâinatın mevcudatı yüzünde tazelenen ve gelip geçen cemaller ve hüsünler; bir Cemal-i Sermedî cilvelerinin bir nevi gölgeleri olduğunu gösterir. Evet, ırmağın yüzündeki kabarcıkların parlayıp gitmesinden sonra arkadan gelenlerin gidenler gibi parlamaları, daimî bir şemsin şualarının âyineleri olduklarını gösterdikleri gibi; seyyal zaman ırmağında, seyyar mevcudatın üstünde parlayan lemaat-ı cemaliye dahi, bir cemal-i


Yükleniyor...