Aziz, sıddık, sebatkâr kardeşlerim!
Musibetzedelerin manevî galebesi, beraeti; değil yalnız sizleri ve bizleri, belki bu memleketteki bütün ehl-i imanı sevindirir bir mahiyettedir. Çünki Risale-i Nur'un hürriyetine meydan açtı. Şimdiye kadar, müsadere tevehhümüyle pek çok ihtiyata mecbur olmuştuk. Bu onsekiz senede ve bilhâssa buradaki altı senede, risaleleri gizlemek hususunda pek çok zahmet çektim ve daima endişe ederek azab çekiyorduk.
Cenab-ı Hakk'a Risale-i Nur'un hurufatı adedince hamd ü sena ve şükür olsun ki; bu defa manevî galebesiyle o zalimane ve zulmetkârane perdeyi parçaladı. Az bir zahmetle büyük bir ücret ve geniş bir fütuhata zemin hazırladı. Ve bu iki ay tevakkuf müddeti, aynen hapsimiz hâdisesi gibi, başka bir tarzda, daha geniş bir dairede Risale-i Nur'un intişarına vesile oldu. Sizleri ve bilhâssa musibetzedeleri ve hususan Hâfız Mehmed'i tebrik ediyoruz ve geçmiş olsun deriz. Bir Tesettür Risalesi'yle yüz adamı, yüz gün tevkif eden ve onun gibi yüzer risalelerle bir tek adamı bir gün tevkif edemeyen bir mahkemeye hükmedip galebe çalan, sizlerin hârika sadakatınız ve fevkalâde ihlasınız ve sarsılmaz metanetiniz ve kuvvetli tesanüdünüz olduğu bizce kat'iyyet kesbetti, şübhemiz kalmadı. Cenab-ı Hak sizden ebeden razı olsun, âmîn.
* * *
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvelâ:
Seksen küsur sene bir ömr-ü manevîyi sizlere kazandıracak olan şuhur-u selâse-i mübarekeyi ve bilhâssa bu geceki Leyle-i Regaib'i tebrik ediyoruz. Sizin beraetiniz ve manen galebeniz, zalimleri şaşırttı. Cepheyi burada değiştirdiler. Düşmanane taarruzdan vazgeçip, dostane hulûl edip, has talebeleri Risale-i Nur'un hizmetinden geri bırakmak için, memuriyet gibi bir meşgale buluyorlar veya terfian işi çok diğer bir memuriyete veya diğer bir meşgaleyi buluyorlar. Burada o neviden çok vakıalar var. Bu taarruz bir cihette daha zararlı görünüyor.
Sâniyen:
Burada lise mektebine tesirli bir nur girdi. O da Otuzikinci Söz'ün Birinci Mevkıfı, Otuzuncu Lem'a'nın İsm-i Adl ve Hakem Nükteleri, Tabiat Lem'ası hâtimesine kadar, Âyet-ül Kübra'nın
Musibetzedelerin manevî galebesi, beraeti; değil yalnız sizleri ve bizleri, belki bu memleketteki bütün ehl-i imanı sevindirir bir mahiyettedir. Çünki Risale-i Nur'un hürriyetine meydan açtı. Şimdiye kadar, müsadere tevehhümüyle pek çok ihtiyata mecbur olmuştuk. Bu onsekiz senede ve bilhâssa buradaki altı senede, risaleleri gizlemek hususunda pek çok zahmet çektim ve daima endişe ederek azab çekiyorduk.
Cenab-ı Hakk'a Risale-i Nur'un hurufatı adedince hamd ü sena ve şükür olsun ki; bu defa manevî galebesiyle o zalimane ve zulmetkârane perdeyi parçaladı. Az bir zahmetle büyük bir ücret ve geniş bir fütuhata zemin hazırladı. Ve bu iki ay tevakkuf müddeti, aynen hapsimiz hâdisesi gibi, başka bir tarzda, daha geniş bir dairede Risale-i Nur'un intişarına vesile oldu. Sizleri ve bilhâssa musibetzedeleri ve hususan Hâfız Mehmed'i tebrik ediyoruz ve geçmiş olsun deriz. Bir Tesettür Risalesi'yle yüz adamı, yüz gün tevkif eden ve onun gibi yüzer risalelerle bir tek adamı bir gün tevkif edemeyen bir mahkemeye hükmedip galebe çalan, sizlerin hârika sadakatınız ve fevkalâde ihlasınız ve sarsılmaz metanetiniz ve kuvvetli tesanüdünüz olduğu bizce kat'iyyet kesbetti, şübhemiz kalmadı. Cenab-ı Hak sizden ebeden razı olsun, âmîn.
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvelâ:
Seksen küsur sene bir ömr-ü manevîyi sizlere kazandıracak olan şuhur-u selâse-i mübarekeyi ve bilhâssa bu geceki Leyle-i Regaib'i tebrik ediyoruz. Sizin beraetiniz ve manen galebeniz, zalimleri şaşırttı. Cepheyi burada değiştirdiler. Düşmanane taarruzdan vazgeçip, dostane hulûl edip, has talebeleri Risale-i Nur'un hizmetinden geri bırakmak için, memuriyet gibi bir meşgale buluyorlar veya terfian işi çok diğer bir memuriyete veya diğer bir meşgaleyi buluyorlar. Burada o neviden çok vakıalar var. Bu taarruz bir cihette daha zararlı görünüyor.
Sâniyen:
Burada lise mektebine tesirli bir nur girdi. O da Otuzikinci Söz'ün Birinci Mevkıfı, Otuzuncu Lem'a'nın İsm-i Adl ve Hakem Nükteleri, Tabiat Lem'ası hâtimesine kadar, Âyet-ül Kübra'nın
Yükleniyor...