Üçüncü Mes'ele:
طُوبٰى لِمَنْ عَرَفَ حَدَّهُ وَلَمْ يَتَجَاوَزْ طَوْرَهُ
Yani: "Ne mutlu o adama ki, kendini bilip haddinden tecavüz etmez." Nasıl bir zerre camdan, bir katre sudan, bir havuzdan, denizden, kamerden, seyyarelere kadar güneşin cilveleri var. Herbirisi kabiliyetine göre güneşin aksini, misalini tutuyor ve haddini biliyor. Bir katre su, kendi kabiliyetine göre "Güneş'in bir aksi bende vardır" der. Fakat "Ben de deniz gibi bir âyineyim" diyemez. Öyle de: Esma-i İlahiyenin cilvesinin tenevvüüne göre, makamat-ı evliyada öyle meratib var. Esma-i İlahiyenin herbirisinin bir güneş gibi kalbden Arş'a kadar cilveleri var.
Yükleniyor...