Yani örümceğin hanesi olan ağ en zayıf bir perde iken o kuvvetli reisleri mağlub edeceğini göstermekle âyet diyor ki: "En zayıf bir hayvana mağlub olacaklarını farazâ bilseydiler, bu cinayete ve bu sû'-i kasda teşebbüs etmeyeceklerdi."
İşte
الْيَوْمَ نُنَجّ۪يكَ بِبَدَنِكَ
âyetinde bir kelime ile bir mu'cize-i tarihiye gösterildiği gibi
{(Haşiye): Mu'cizat-ı Kur'aniye'de
َالْيَوْمَ نُنَجّ۪يكَ بِبَدَنِكَ
âyetiyle gark olan Firavun'a der: "Bugün gark olan cesedine necat vereceğim, demesiyle umum Firavunların tenasüh fikrine binaen cenazelerini mumyalamakla maziden alıp müstakbeldeki ensal-i âtiyenin temaşagâhına göndermek olan mevt-âlûd, ibretnüma bir düstur-u hayatiyelerini ifade etmekle beraber, şu asr-ı âhirde o gark olan Firavun'un aynı cesedi olarak keşfolunan bir beden, o mahall-i gark denizinden sahile atıldığı gibi, zamanın denizinden asırların mevcelerinin üstünde şu asır sahiline atılacağı mu'cizane bir işaret-i gaybiye ifade eder.
(Haşiyenin haşiyesi): Bu asırda ecnebiler aynı Firavun'un cesedini bulmuşlar. Müzehanelerine götürdükleri, ceridelerle neşredilmiştir.}
Mekke'de nâzil olan bu surenin de, bu
لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
âyetinde görülen remz ile Gâr-ı Hira hâdisesinde hârika bir hıfz-ı İlahîye ve ihbar-ı gaybî nev'inden bir mu'cize-i Nebeviyeye işaret ile bir lem'a-i i'caz gösterip o sureye Ankebut namı vermek ve onun ehemmiyetsiz ağına ehemmiyet vermek tam yerinde olup, bu âyete gelen şübhe ve evhamları esasıyla reddettiğini gördüm. Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükrettim ki, Kur'anın surelerinde ve âyetlerinde hattâ cümlelerinde ve kelimelerinde de i'caz lem'aları olduğu gibi, harflerinde de vardır bildim.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Hasta kardeşiniz
Said Nursî
İşte
الْيَوْمَ نُنَجّ۪يكَ بِبَدَنِكَ
âyetinde bir kelime ile bir mu'cize-i tarihiye gösterildiği gibi
{(Haşiye): Mu'cizat-ı Kur'aniye'de
َالْيَوْمَ نُنَجّ۪يكَ بِبَدَنِكَ
âyetiyle gark olan Firavun'a der: "Bugün gark olan cesedine necat vereceğim, demesiyle umum Firavunların tenasüh fikrine binaen cenazelerini mumyalamakla maziden alıp müstakbeldeki ensal-i âtiyenin temaşagâhına göndermek olan mevt-âlûd, ibretnüma bir düstur-u hayatiyelerini ifade etmekle beraber, şu asr-ı âhirde o gark olan Firavun'un aynı cesedi olarak keşfolunan bir beden, o mahall-i gark denizinden sahile atıldığı gibi, zamanın denizinden asırların mevcelerinin üstünde şu asır sahiline atılacağı mu'cizane bir işaret-i gaybiye ifade eder.
(Haşiyenin haşiyesi): Bu asırda ecnebiler aynı Firavun'un cesedini bulmuşlar. Müzehanelerine götürdükleri, ceridelerle neşredilmiştir.}
Mekke'de nâzil olan bu surenin de, bu
لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
âyetinde görülen remz ile Gâr-ı Hira hâdisesinde hârika bir hıfz-ı İlahîye ve ihbar-ı gaybî nev'inden bir mu'cize-i Nebeviyeye işaret ile bir lem'a-i i'caz gösterip o sureye Ankebut namı vermek ve onun ehemmiyetsiz ağına ehemmiyet vermek tam yerinde olup, bu âyete gelen şübhe ve evhamları esasıyla reddettiğini gördüm. Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükrettim ki, Kur'anın surelerinde ve âyetlerinde hattâ cümlelerinde ve kelimelerinde de i'caz lem'aları olduğu gibi, harflerinde de vardır bildim.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Hasta kardeşiniz
Said Nursî
Yükleniyor...