olmasından, cihad darbesinde o masumlar memluk ve esir olabilirler.
Umum kardeşlerime birer birer selâm ve kârı binler olan Leyle-i Mi'racınızı tebrik ederim. Merhum Hacı İbrahim'in, Re'fet Bey gibi müteallikatlarına benim tarafımdan ta'ziye edip, deyiniz ki: "O merhum, Risale-i Nur talebeleri dairesi içindedir; daima onlara olan dualara mazhardır. Biz de hususî ona dua ederiz."
Said Nursî
* * *
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Sual:
"Tevafukla bu keramet nasıl kat'î sabit oluyor?" diye kardeşlerimizden birisinin sualine küçük cevabdır.
Elcevab:
Bir şeyde tevafuk olsa, küçük bir emare olur ki; onda bir kasd var; bir irade var; rastgele bir tesadüf değil. Ve bilhâssa tevafuk birkaç cihette olsa, o emare tam kuvvetleşir. Ve bilhâssa yüz ihtimal içinde iki şeye mahsus ve o iki şey birbiriyle tam münasebetdar olsa, o tevafuktan gelen işaret sarih bir delalet hükmüne geçer ki; bir kasd ve irade ile ve bir maksad için o tevafuk olmuş, tesadüfün ihtimali yok.
İşte bu mes'ele-i Mi'raciye de aynen böyle oldu. Doksandokuz gün içinde yalnız Leyle-i Regaib ve Leyle-i Mi'raca yağmur rahmetinin tevafuku ve o iki gece ve güne mahsus olması, daha evvel ve daha sonra olmaması ve ihtiyac-ı şedidin tam vaktine muvafakatı ve Mi'raciye Risalesi'nin burada çoklar tarafından şevk ile kıraat ve kitabet ve neşrine rastgelmesi ve o iki mübarek gecenin birbiriyle birkaç cihette tevafuk etmesi ve mevsimi olmadığı için acib gürültülerle, söylenmeyecek maddî manevî zemin gürültüleriyle feryadlarına tehdidkârane ve tesellidarane tevafuk etmesi ve ehl-i imanın me'yusiyetinden teselli aramalarına ve dalaletin savletinden gelen vesvese ve za'fiyetine karşı kuvve-i maneviyenin takviyesini istemelerine tam tevafuku, bu geceler gibi şeair-i İslâmiyeye karşı hürmetsizlik edenlerin hatalarına bir tekdir olarak, kâinat bu gecelere hürmet eder, neden siz etmiyorsunuz? diye manasında, kesretli rahmetle şeair-i İslâmiyeye karşı, hattâ semavat ve feza-yı âlem hürmetlerini göstermekle tevafuk etmesi, zerre mikdar insafı olan bilir ki;
Umum kardeşlerime birer birer selâm ve kârı binler olan Leyle-i Mi'racınızı tebrik ederim. Merhum Hacı İbrahim'in, Re'fet Bey gibi müteallikatlarına benim tarafımdan ta'ziye edip, deyiniz ki: "O merhum, Risale-i Nur talebeleri dairesi içindedir; daima onlara olan dualara mazhardır. Biz de hususî ona dua ederiz."
Said Nursî
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Sual:
"Tevafukla bu keramet nasıl kat'î sabit oluyor?" diye kardeşlerimizden birisinin sualine küçük cevabdır.
Elcevab:
Bir şeyde tevafuk olsa, küçük bir emare olur ki; onda bir kasd var; bir irade var; rastgele bir tesadüf değil. Ve bilhâssa tevafuk birkaç cihette olsa, o emare tam kuvvetleşir. Ve bilhâssa yüz ihtimal içinde iki şeye mahsus ve o iki şey birbiriyle tam münasebetdar olsa, o tevafuktan gelen işaret sarih bir delalet hükmüne geçer ki; bir kasd ve irade ile ve bir maksad için o tevafuk olmuş, tesadüfün ihtimali yok.
İşte bu mes'ele-i Mi'raciye de aynen böyle oldu. Doksandokuz gün içinde yalnız Leyle-i Regaib ve Leyle-i Mi'raca yağmur rahmetinin tevafuku ve o iki gece ve güne mahsus olması, daha evvel ve daha sonra olmaması ve ihtiyac-ı şedidin tam vaktine muvafakatı ve Mi'raciye Risalesi'nin burada çoklar tarafından şevk ile kıraat ve kitabet ve neşrine rastgelmesi ve o iki mübarek gecenin birbiriyle birkaç cihette tevafuk etmesi ve mevsimi olmadığı için acib gürültülerle, söylenmeyecek maddî manevî zemin gürültüleriyle feryadlarına tehdidkârane ve tesellidarane tevafuk etmesi ve ehl-i imanın me'yusiyetinden teselli aramalarına ve dalaletin savletinden gelen vesvese ve za'fiyetine karşı kuvve-i maneviyenin takviyesini istemelerine tam tevafuku, bu geceler gibi şeair-i İslâmiyeye karşı hürmetsizlik edenlerin hatalarına bir tekdir olarak, kâinat bu gecelere hürmet eder, neden siz etmiyorsunuz? diye manasında, kesretli rahmetle şeair-i İslâmiyeye karşı, hattâ semavat ve feza-yı âlem hürmetlerini göstermekle tevafuk etmesi, zerre mikdar insafı olan bilir ki;
Yükleniyor...