ya mülhidler tarafından medar-ı tenkid olmuş veya ehl-i fen tarafından itiraza uğramış veya cinnî, insî şeytanların vesvese ve şübhelerine maruz olmuş âyetlerdir. İşte Yirmibeşinci Söz öyle bir tarzda o âyetlerin hakikatlerini ve nüktelerini beyan etmiş ki; ehl-i ilhad ve fennin kusur zannettikleri noktalar, i'cazın lemaatı ve belâgat-ı Kur'aniyenin kemalâtının menşe'leri olduğunu, ilmî kaideleri ile isbat edilmiş. Bulantı vermemek için onların şübheleri zikredilmeyerek cevab-ı kat'î verilmiş.

وَ الشَّمْسُ تَجْر۪ى ٭ وَ الْجِبَالَ اَوْتَادًا

gibi... Yalnız Yirminci Söz'ün Birinci Makamında üç-dört âyette şübheleri söylenmiş.

Hem o Mu'cizat-ı Kur'aniye Risalesi de gerçi gayet muhtasar, acele yazılmış ise de; fakat ilm-i belâgat ve ulûm-u arabiye noktasında âlimlere hayret verecek derecede âlimane ve derin ve kuvvetli bir tarzda beyan edilmiş. Gerçi her bahsini, her ehl-i dikkat tam anlamaz, istifade etmez; fakat o bahçede herkesin ehemmiyetli hissesi var. Pek acele ve müşevveş haletler içinde te'lif edildiğinden, ifade ve ibaresinde kusur var olması ile beraber ilim noktasında çok ehemmiyetli mes'elelerin hakikatını beyan etmiş.

* * *


Madem Risale-i Nur, makine ile taammüm etmeye başlamış ve madem felsefe ve hikmet-i cedideyi okuyan mektebliler ve muallimler çoklukla Risale-i Nur'a yapışıyorlar. Elbette bir hakikat beyan etmek lâzım geliyor. Şöyle ki:

Risale-i Nur'un şiddetli tokat vurduğu ve hücum ettiği felsefe ise mutlak değildir, belki muzır kısmınadır. Çünki felsefenin hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye ve ahlâk ve kemalât-ı insaniyeye ve san'atın terakkiyatına hizmet eden felsefe ve hikmet kısmı ise, Kur'an ile barışıktır. Belki Kur'anın hikmetine hâdimdir, muaraza edemez. Bu kısma Risale-i Nur ilişmiyor. İkinci kısım felsefe, dalalete ve ilhada ve tabiat bataklığına düşürmeye vesile olduğu gibi sefahet ve lehviyat ile gaflet ve dalaleti netice verdiğinden ve sihir gibi hârikalarıyla Kur'anın mu'cizekâr hakikatlarıyla muaraza ettiği için, Risale-i Nur ekser eczalarında mizanlarla ve kuvvetli ve bürhanlı müvazenelerle felsefenin yoldan çıkmış bu kısmına ilişiyor, tokatlıyor; müstakim, menfaatdar felsefeye ilişmiyor. Onun için mektebliler, Risale-i Nur'a

Yükleniyor...