Bugünlerde rahatsızlık için Evrad-ı Bahaiye'yi ezber değil, kitaba bakarak okudum. Âhirinde ihtitam-ı Bahaiye olan hâtimesini bilemediğimden, eskiden beri okumuyordum. Haydi bu defa bunu da okuyayım dedim. Gördüm ki: Bir sahifede ve uzun altı buçuk satırında, ondokuz defa "nur nur nur" kelimeleri... Kat'î kanaatım geldi ki: Şah-ı Nakşibend, Gavs-ı A'zam gibi Risale-i Nur'u ve kudsî hizmetini keşfen müşahede edip tahsinkârane haber vererek ona işaretler ediyor. Ben de, yalnız o altı satırı ve baştaki satırı ve âhirdeki satırı ile otuz senelik Bahaiye virdime, o meleklerin, Nurların intişarına muavenetleri niyetiyle ilhak eyledim.
* * *
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvelâ:
Isparta'nın acib yangınında musibetzedelerin elemlerine ben cidden iştirak ediyorum. Çünki müteaddid vecihle ben Isparta'lı olduğum gibi; o mübarek şehir, taşıyla toprağıyla nazarımda çok ehemmiyeti var ve Nurların Câmi-ül Ezher'i ve Medreset-üz Zehra'sının merkezi hükmündedir.
Benim tarafımdan o musibetzedelere deyiniz ki: Nass-ı hadîsle, böyle musibetlerde ehl-i imanın zayi' olan malları tam sadaka hükmündedir. Hususan bu zamanda, yüz sadaka kadar o fâni malları, bâki ve daha çok ebedî mallara inkılab ederler. Onun için sabır içinde bir cihette şükretmek gerektir. İnşâallah dünyada dahi o keffaret-üz zünub olan zayiatın yerine Erhamürrâhimîn ihsan eder. Geçmiş olsun, başınız sağ olsun, faidesiz merak etmeyiniz deyiniz.
Sâniyen:
Bu çeşit kazaların bir sebebi, beşerin çirkin bir hatası bulunmasından, bu Ramazan-ı Şerif'in hürmetini ve kıymetini muhafaza etmek ve Nurları himaye etmeye, her yerden ziyade Nurların menbaı ve medresesi olan Isparta borçludur ve vazifesidir. Ve sefahetlere karşı şeair-i İslâmiyeyi muhafaza etmekle mükelleftir.
* * *
Hem meselâ:
لَوْلَاكَ لَوْلَاكَ لَمَا خَلَقْتُ الْاَفْلَاكَ
beyanında "Bu hitab zahiren Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'a müteveccih
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvelâ:
Isparta'nın acib yangınında musibetzedelerin elemlerine ben cidden iştirak ediyorum. Çünki müteaddid vecihle ben Isparta'lı olduğum gibi; o mübarek şehir, taşıyla toprağıyla nazarımda çok ehemmiyeti var ve Nurların Câmi-ül Ezher'i ve Medreset-üz Zehra'sının merkezi hükmündedir.
Benim tarafımdan o musibetzedelere deyiniz ki: Nass-ı hadîsle, böyle musibetlerde ehl-i imanın zayi' olan malları tam sadaka hükmündedir. Hususan bu zamanda, yüz sadaka kadar o fâni malları, bâki ve daha çok ebedî mallara inkılab ederler. Onun için sabır içinde bir cihette şükretmek gerektir. İnşâallah dünyada dahi o keffaret-üz zünub olan zayiatın yerine Erhamürrâhimîn ihsan eder. Geçmiş olsun, başınız sağ olsun, faidesiz merak etmeyiniz deyiniz.
Sâniyen:
Bu çeşit kazaların bir sebebi, beşerin çirkin bir hatası bulunmasından, bu Ramazan-ı Şerif'in hürmetini ve kıymetini muhafaza etmek ve Nurları himaye etmeye, her yerden ziyade Nurların menbaı ve medresesi olan Isparta borçludur ve vazifesidir. Ve sefahetlere karşı şeair-i İslâmiyeyi muhafaza etmekle mükelleftir.
Hem meselâ:
لَوْلَاكَ لَوْلَاكَ لَمَا خَلَقْتُ الْاَفْلَاكَ
beyanında "Bu hitab zahiren Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'a müteveccih
Yükleniyor...