İmam-ı Ömer (R.A.), İmam-ı Ali (R.A.) ve Salahaddin-i Eyyübî âsârı bu müddeaya delil-i alenîdir. Buna binaen kat'iyyen hükmediyorum: Şimdiye kadar noksaniyetimiz ve tedenniyatımız, sû'-i ahvalimiz dört sebebden gelmiş:

1- Şeriat-ı garranın adem-i müraat-ı ahkâmından

2- Bazı müdahinlerin keyfemayeşa sû'-i tefsirinden

3- Zahirperest âlim-i cahilin veyahut cahil-i âlimin taassubat-ı nâ-be-mahallinden

4- Sû'-i tali' cihetiyle ve sû'-i intihab tarîkıyla müşkil-üt tahsil olan Avrupa mehasinini terk ederek çocuk gibi heva ve hevese muvafık zünub ve mesavi-i medeniyeti tuti gibi takliddendir ki, bu netice-i seyyie zuhur ediyor. Memurîn hakkıyla vazifesini îfa etse, memur olmayan ilcaat-ı zamana muvafık sa'yetse, sefahete vakit bulamıyacaktır. Bu iki kısmın herhangisinde bir ferd, sefahete inhimak gösterdi ise, bu heyet-i içtimaiye içinde muzır bir mikrop suretine giriyor.

Yükleniyor...