şerlerini kudret kılıncı ile kessin. Böylesi hâin ve zalimleri Kahhar ismine tevdi' ederiz. Hizmette füturum yok, fakat manilerin hadd ü pâyanı yok. Fakat dünyayı sırtıma yükleseler, her tarafımı ateşle sarsalar bu ulvî düşünceme mani' olamazlar. Amma buna gönül razı değil, çok şeyler arzu ediyor. Ne çare nefis ve cinn ve ins şeytanları müdhiş topuzlarla karşıma dikildiklerinden, ister istemez mücadeleye mecburum, hakikî hizmetten geri kalıyorum. Buna ne kadar müteessif olsam azdır.

وَ اٰخِرُ دَعْوٰيهُمْ اَنِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ

Hulusi

* * *


(Altı sene bana kemal-i sadakatla hasbî olarak hizmet eden ve hârika olarak benim gibi bir asabî adamı hiçbir vakit gücendirmeyen ve müsvedde kâtibliğini daima yapan Süleyman Efendi'nin fıkrasıdır)

Efendim Hazretleri!

Evvelâ mübarek ellerinizi öper, mukaddes dualarınızı beklerim. Fakir hademeniz ve talebeniz ve kardeşiniz olan Süleyman, şimdiye kadar te'lif olunan mübarek Nurları birer birer mütalaa ederek her birisinden ayrı ayrı ve büyük nurlu güneş gibi ışıklar gördüm ve çok büyük istifade ettim. O nurlar uhrevî yolumu irae ettiler. Allah sizden razı olsun. Âhiret yolunda bulunan çok noksanlarımı gösterdiler, teşekküründen âcizim. O nurları temsil ve tasvir edecek kudreti kendimde görmediğimden, ruhumu yoklayarak hissiyat-ı kalbiyemi şöyle tasvir etmeğe -min-gayr-i haddin- cür'et eyleyeceğim. Hata vaki' olursa da afvımı istirham ediyorum.

Efendim, görmüş olduğum Risale-i Nur deryasındaki lezzet ve saadetin dünyada hiç emsalini göremediğim gibi, kendi vicdanî muhakemem neticesinde kat'iyyen anladım ki; o Risaleler her biri başlı başına ve ayrı ayrı birer tefsir-i Kur'andır. Mahlukat içerisinde hilkaten insan şeklinde ve hakikat noktasında insaniyetten sukut eden ve serâpâ manevî yaralar içinde bulunan insanlara bu Nurların mütalaası seri' şifalı bir ilâç ve yaralarına gayet nâfi' bir tiryak ve merhem olduğunu ufacık karihamla anlayabildim. Bu Nurların

Yükleniyor...