Allahu a'lem bu rü'yanın bir tabiri şudur ki: Üstadımızın Kur'an-ı Hakîm'den aldığı ve neşrettiği Risale-i Nur vasıtasıyla Nasara'nın bir kısmı İslâmiyeti kabul edecek ve Nasara Müslümanları veya Hristiyan mü'minleri hükmüne geçip Üstadımızın sözlerini İsa Aleyhisselâm'ın sözleri nev'inden hüsn-ü kabul edeceklerine işarettir.
Evet Risale-i Nur'da öyle bir kuvvet vardır ki, Avrupa'nın en muannid feylesoflarını dahi teslime mecbur eder. Her ruhun bir ihtiyac-ı hakikîsi olan, hakikî iman nurunu arayan Hristiyan muvahhidler, elbette Risale-i Nur'u görseler (Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın vesayası nev'inden) kabul edip sarılacaklardır.
Dereli Mutaf Hâfız Ahmed
* * *
(Âsım Bey'in fıkrasıdır)
Bu Risale Fihristesi, hakikaten menba'-ı nur ve mecma'-ı hakikattır. Elhak Nur fihristeleridir. Şöyle söyleyebilirim ki: Otuzüç Söz, Otuzüç Mektub'un herbiri, feyezanda olan birer menba-ı nur-u hakikat ve gülistan-ı bağ-ı cinandır. Binaenaleyh bu müteaddid güller bağının her birisinden müteaddid güller koparıp, dört kısım üzerine güller demeti yapılmış gibi, vücuda getirilmiş bir eser-i cihankıymet olduğuna kanaat ettim.
Bu Fihristeleri okumak; herhalde ve behemehal Söz ve Mektublar risale-i şerifenizi görmek, okumak, yazmak için insanı iştiyak ve gayrete sevk ediyor ve şiddetli kamçılıyor. Fakirce noksan olan risale-i şerifelerin hangisini evvelâ yazayım? Çünki her biri birbirleriyle nur ve hakikat müsabakasına çıkmış diye, mütelaşî ve heyecanlı bir vaziyetteyim. İnşâallah -dua-yı üstadaneleriyle- kâffesini yazarım. Şurasını da arzetmek isterim ki: Sabri Efendi kardeşimin ilhahı ve zât-ı üstadanelerinin ilhamı ile Fihristelerin te'lifi, çok musîb ve hayırlı, hem hadsiz hakikatlere anahtar olmuştur.
Cenab-ı Hak, sevgili üstadımızı âfiyette daim, ömürlerine bereket ve her bir umûrunda muvaffakıyet ihsan buyursun da, pek çok zamanlar başımızda tâc-ı zafer olarak taşıyalım ve hizmet-i Kur'an'da çalışalım, yorulalım, yol alalım. Ve cümle mü'minîn de istifade etsin ve ehl-i bid'a ve mülhidlerin de başları yere gelsin.
Talebeniz Âsım (R.H.)
* * *
Evet Risale-i Nur'da öyle bir kuvvet vardır ki, Avrupa'nın en muannid feylesoflarını dahi teslime mecbur eder. Her ruhun bir ihtiyac-ı hakikîsi olan, hakikî iman nurunu arayan Hristiyan muvahhidler, elbette Risale-i Nur'u görseler (Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın vesayası nev'inden) kabul edip sarılacaklardır.
Dereli Mutaf Hâfız Ahmed
(Âsım Bey'in fıkrasıdır)
Bu Risale Fihristesi, hakikaten menba'-ı nur ve mecma'-ı hakikattır. Elhak Nur fihristeleridir. Şöyle söyleyebilirim ki: Otuzüç Söz, Otuzüç Mektub'un herbiri, feyezanda olan birer menba-ı nur-u hakikat ve gülistan-ı bağ-ı cinandır. Binaenaleyh bu müteaddid güller bağının her birisinden müteaddid güller koparıp, dört kısım üzerine güller demeti yapılmış gibi, vücuda getirilmiş bir eser-i cihankıymet olduğuna kanaat ettim.
Bu Fihristeleri okumak; herhalde ve behemehal Söz ve Mektublar risale-i şerifenizi görmek, okumak, yazmak için insanı iştiyak ve gayrete sevk ediyor ve şiddetli kamçılıyor. Fakirce noksan olan risale-i şerifelerin hangisini evvelâ yazayım? Çünki her biri birbirleriyle nur ve hakikat müsabakasına çıkmış diye, mütelaşî ve heyecanlı bir vaziyetteyim. İnşâallah -dua-yı üstadaneleriyle- kâffesini yazarım. Şurasını da arzetmek isterim ki: Sabri Efendi kardeşimin ilhahı ve zât-ı üstadanelerinin ilhamı ile Fihristelerin te'lifi, çok musîb ve hayırlı, hem hadsiz hakikatlere anahtar olmuştur.
Cenab-ı Hak, sevgili üstadımızı âfiyette daim, ömürlerine bereket ve her bir umûrunda muvaffakıyet ihsan buyursun da, pek çok zamanlar başımızda tâc-ı zafer olarak taşıyalım ve hizmet-i Kur'an'da çalışalım, yorulalım, yol alalım. Ve cümle mü'minîn de istifade etsin ve ehl-i bid'a ve mülhidlerin de başları yere gelsin.
Talebeniz Âsım (R.H.)
Yükleniyor...