şedid azab ve ikab" ilââhir.. gibi nurlu beyanatınızla her taifeyi ihya, ikaz ediyorsunuz.

Sizi kudsî hizmetinizde, alâ kadr-it tâka takibe çalışan dost, kardeş ve talebelerinize birer maşraba vererek; muhtaçlara gıda, zaîf ve marizlere ilâç, zalim ve kâfirlere semm-i katil olan mâ-i kevserden ulaştırmayı emrediyorsunuz. Sizin kudsî hizmetinizle, irşadınızla açılan hakikat ufkuna bakınca, Kur'an'ın hududları tayin ve tahdid edilmeyecek kadar vasi' bir havz-ı ekber olduğunu; Fatiha besmelesinin

ب

menba'ından gelen, her birisi ayrı lezzette, ayrı şiddette, ayrı kuvvette Sureler namında, yüz ondört âb-ı hayat şubelerinin kevser musluğundan bu havuza akmakta olduğunu görür gibi oluyoruz.

"İdrak-i maâlî, bu küçük akla gerekmez

Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez!"

El ele, omuz omuza vererek himmet ve gayret-i Hudapesendaneleriyle mazhar-ı takdir olan uhrevî kardeşlerime selâm ve dualar eder ve muvaffakıyetler temenni ile dualarını istirham eylerim.

Hulusi

* * *


(Âsım Bey'in fıkrasıdır. Telvihat-ı Tis'a münasebetiyle yazmış.)

Sevgili Üstadım!

Ne diyeyim, müştakı olduğum bu risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur; bu fakire, lütf u kerem-i İlahî olarak ihsan buyuruldu.

هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ى

Cenab-ı Kadir-i Mutlak Hazretlerine hadsiz ve hesabsız hamd ü sena ediyorum ki; siz Üstadıma kavuştum ve binnetice bu nurları, bu hakikatları gördüm, okudum, yazdım ve gerdenbeste-i inkıyad oldum. Binaenaleyh tavsiye ve dua-i üstadaneleriyle feyizyâb olmak için, Cenab-ı Zülcelal Velkemal Hazretlerinden ve Mefhar-i Mevcudat Aleyhi Ekmelüttahiyyat Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz

Yükleniyor...