İSLÂM ALEMİNDE MENFİ YÖNDEN GELİŞEN HADİSELER

İslâm âlemini uyandırmak, hamiyet ve gayrete getirmek, birleştirmek için; aslında kader’in hüküm ve hikmetiyle vücuda gelmiş olan hadiselerin hepsi de İslâm alemi için dersler olduğu halde.. ve Bediüzzaman hazretlerinin “âlem-i İslâmı uyandıracak ve bir kuvvet-i azimeyi tehyic edecek hadisat-ı azime vücuda,geliyor..” mealinde dediği gibi; bir hareket, bir heyecan, bir kaynaşmaya vesile olması lazım iken, şimdilik istenilen ma’nada ve seviyede henüz tam bir uyanma görülmemektedir. Amma er-geç bu uyanma, bu hareket, bu silkinme olacaktır inşaallah...

İslâm Âleminde menfi yönden gelişen en belirgin hadiselerden birisi; dünyanın en rezil kavmi olan Yahudilerin, 3 Mayıs 1967’de Müslüman Araplarla yaptığı harpte galip çıkması hareketidir. Yahudinin arkasında kimler bulunursa bulunsun, mağlubiyet mağlubiyettir. Bundan tam bir ders alarak uyanmak için müessir büyük bir ders olmalıydı ve olmalıdır.

İkinci harp de, 6 Ekim 1975’de vuku’ buldu. Bu harbde Yahudiler daha da ilerledi. Sina çölünün büyük bölümünü, Kudüs-ü şerifi, Filistin’in ve Suriye’nin müşterek arazisi olan Colan dedikleri dünyanın en bereketli arazisini ve beraberinde Kınaytre vilayetini istila etti. Halen de Yahudinin elindedir.

Bunun yanında son senelerde patlak vermiş, İslâm âlemi için yüz karası mühim bir hadise de İran-Irak harbidir. Bu harb dünya kâfirlerinin çok hoşuna giden bir hadisedir. Hiç yerde ve fuzulî şekilde Müslüman kanı dökülüp gitmektedir.

İnekperest Hinduların veya ateşperestlerin eski Pakistan’ı cebir ve harp kuvvetiyle ikiye bölmeye sebebiyet veren ciğer-suz harbini de unutmamalı.

1974 Kıbrıs Harekâtı arkasından gelen ambargolar da daima göz önünde bulundurulmalıdır.

TÜRKİYE’NİN İÇ SİYASETİNE GELİNCE

1960 ihtilalinden başlıyarak bu tarafa doğru gelecek ve kısa-kısa ibret verici hadiselere temas edeceğiz:

27 Mayıs 1960 ihtilalinin hemen akabinde, ihtilalci askerler kendilerini dünya ve milletler nazarında ve kendi halkı yanında kötü göstermemek ve demokratik olduklarını göstermek üzere, sözde tarafsız kişilerden üç askerli, on altı sivilli bir hükûmet kabinesi kurdurdular.

İhtilali gerçekleştiren askerler, kendilerine “Milli Birlik Komitesi” adını verdiler. Bu adamlar ilk başta 38 kişiydi.

Yükleniyor...