Emekli Komiser Abdurrahman Akgül’ün

söylediklerinin Üstâd tarafından te’yidi

Hazret-i Üstâd, Afyon hapsi öncesinde kendisini takible vazifeli polis hafiyeleri, iftiraları ve saireyi talebelerine bir kaç mektupla bildirmiş, ezcümle bir mektubta şöyle demiştir:

“Aziz Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Size hem âcîb, hem elim, hem lâtif bir macera-i hayatımı ve düşmanlarımın hem şenî’ hem bin ihtimalden bir tek ihtimal ile, hiçbir şeytan hiçbir kimseyi kandıramadığı iftiralarını ve Nur’a karşı isti’mal edilecek hiçbir silâhları kalmadığını beyan etmeye bir münasebet geldi, şöyleki:

Târih-i hayatımı bilenlere malûmdur: Ellibeş sene evvel ben yirmi yaşlarında iken, Bitlis’te merhum Vali Ömer Paşa hanesinde iki sene onun ısrarıyla ve ilme ziyade hürmetiyle kaldım. Onun altı adet kızları vardı. İçü küçük, üçü büyük.. Ben, üç büyükleri, iki sene beraber bir hanede kaldığımız halde, bir birinden tefrik edip tanımıyordum. O derece dikkat etmiyordum ki bileyim. Hatta bir âlim misafirim yanıma geldi, iki günde onları biribirinden farketti, tanıdı. Herkes ve ben de bu hale hayret ederdik. Bana sordular: Neden bakmıyorsun?” Derdim: “İlmin izzetini muhafaza etmek, beni baktırmıyor.

Hem kırk sene evvel, İstanbul’da Kâğıthane şenliğinin yevm-i mahsusunda, köprüden ta Kağıthane’ye kadar Haliç’in iki tarafında binler açık saçık Rum ve Ermeni ve İstanbullu karı ve kızlar dizildikleri sırada, ben ve merhum Meb’us Molla Seyyid Taha ve Meb’us Hacı ılyas ile beraber kayığa bindik.O kadınların yanlarından geçiyorduk. Benim hiç haberim yoktu, halbuki Molla Taha ve Hacı ılyas, beni tecrübeye karar verdikleri ve nöbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda i’tiraf edip dediler: “Senin haline hayret ettik, hiç bakmadın.

Dedim: “Lüzumsuz, geçici, günahlı zevklerin akibeti elemler, teessüfler olmasından istemiyorum...

Hem bütün tarih-i hayatımda hediyeleri kabul etmek ve minnet altına girip, halkın sadaka ve ihsanlarını almaktan çekindiğimi, benimle arkadaşlık edenler bilirler. Nurların ve hizmet-i imaniye ve Kur’âniyenin şerefini ve selâmetini himaye etmek için, dünyanın maddî ve içtimaî ve siyasî bütün ezvakını ve merakını terkettiğimi ve idam gibi ehl-i garazın bütün tehditlerine beş para ehemmiyet vermediğimi, yirmi sene işkenceli esaretimdeki iki dehşetli hapislerimde ve mahkemelerimde kat’î görüldü.


Yükleniyor...