Üçüncü Hadise: Küçük çocukların Üstâd’a karşı acib alâkaları.

1946 -1947’lerde Emirdağ’ında küçük masum çocukların Hazret-i Üstâd’a karşı görülmedik bir tarzda alâkadar olup, koşup gelip, üstad’ın ellerine sarılmaları pek garip ve ma’nidar ve şirindir. Bu hadise 1949 yıllarından sonra daha da umumileşerek; Emirdağ, Bolvadin ve çevrelerinde sık sık görülmüş ve şayân-ı ibret ve temaşa tatlı bir vaziyet almıştır. Bu şirin manzarayı görenler, hayretle durup seyretmişlerdir. Bu hadisenin şâhidleri o civarda pek çok kimselerdir.

Biz sadece 1946 -1947’lerde cereyan etmiş, çocukların masumane alâkaları hakkında Hazret-i Üstâd’ın talebelerine verdiği şu malumatı kaydedelim:

“Hamisen: Bir miktardır, hiç görmediğim bir tarzda pek şiddetli bir alâka ile; Çoktan görmedikleri peder ve validelerine hararetli bir iştiyak ile ellerine sarılmaları gibi, iki yaşından on yaşına kadar masum çocuklar, faytonla gezdiğim vakit beni görünce, aynen öyle uzaktan koşup, benim ellerime sarılmalarının ne hikmeti var? diye hayret ediyordum.

Birden ihtar edildi ki: Bu küçücük masumlar taifesinin, bir hiss-i kablel vuku’ile; ilerde Risale-i Nur’la saadet bulacaklarını ve tehlike-i maneviyeden kurtulacaklarını, belki içinde çoklar şâkird olacaklarını.. Ve buranın maddî-manevî havasıyla imtizaç edemediğim için menfilere verilen serbestiyet münasebetiyle, buradan gitmemekliğim için lâkayd olan büyüklerin bedeline: “Bizler Nur dairesindeyiz, bizi bırakma, gitme!..” gibi bir mana hissettim...

{Emirdağ-1-Zübeyr-2, s: 201.}



Dördüncü Hadise:- Kuşlar ve hayvanat aleminin Risale-i Nur ve Üstâd’la münaaebettarane olan alâkaları:

Yukarda kaydedilmiş üç hadise gibi, bu hayvanat hadisesi şüphesiz bir şekilde görülmüş ve müşahede edilmiştir. Evet, kuşların, kumruların, serçelerin, hüdhüdlerin, hatta fare ve çekirgelerin pek çok hadise ve vukuât ile Risale-i Nurlarla ve müellifi ile alâkadarlıkları görülmüştür. Bunların bir çok hadiseleri de yazı ile kaydedilip tesbit edilmiştir.

Bunlardan birisini, ikisini tesadüfe vermek belki mümkin... Amma on, yirmi, otuz vak’a olursa; artık tesadüf ihtimalini kat’iyetle reddeder. Kuşlar ve hayvanâtın alâkaları, Üstâd Bediüzzaman’ın hayatının her devresinde çok görülmüş ve bazı hadiseleri ibret için Risalelerde kaydedilmiştir. Ancak Üstâd’ın şu ilk Emirdağı hayatında görülen hadiseler hem çoktur, hem gayet acib ve gariptir. Bilhassa Üstâd’ın şahsıyla münasabettar görülen hadiseler daha çok hayret-bahştır.


Yükleniyor...