yeniden dirilip faydasız, kendisine çok zararlı olarak hayat-ı siyasiyeye girerek, sizin ile uğraşmaz. Bu halde onun muhalefetinden tevehhüm etmek divaneliktir. Divanelerle ciddî konuşmak dahi bir divanelik olmasından, sizin gibilerle konuşmayı terk ediyorum. Ne yaparsanız yapınız, minnet çekmem... dediğim, onları hem kızdırdı, hem susturdu.

Son sözüm:

Said-i Nursi

{Osmanlıca şualar, s: 319.}



Denizli’de Kaldığı Günler ve Bazı Hatıralar

Böylece ehl-i dünya Üstâd Bediüzzaman’ı güya hizmetinden vazgeçirip elde etmeye matuf çabalarının boşa gitmesi ve sinsice sordukları suallerine elmas kılınç gibi cevablar gelmesiyle beraber, tamamen o sahte yaklaşımdan ümidini kesmiyen zamanın hükûmet adamları, bu defa ikinci bir yaklaşım ve müsalâha taktiğini göstermişlerdir ki; Üstâd Hazretlerini Emirdağ’ına gönderirlerken, o zamana göre büyük bir meblağ olan dörtyüz banknotu harcırah için tahsis etmişlerdi.

Bu mevzuda Denizli eşrafından tüccar Hafız Mustafa Kocakaya’nın, bilâhere Hazret-i Üstâd Emirdağı’na gönderildiğinde Taşköprülü Sadık Bey’e yazdığı bir mektubunda şöyle kaydeder:

“30.7.1944

“Sevgili ve muhterem Sadık Bey kardeşimize,

25.7.1944 tarihli iltifatkâr mektubunuzu aldım. Üstâdımız efendimiz Hazretlerine aid olan kısmını takdim ettim. Pirinci de aldım. Merak etmeyiniz, efendimizin sıhhati ve âfıyeti yerindedir. Yapılması lâzım gelen hürmeti halk yaptı. Çok memnun ve mesrûr olarak, bugün Afyon vilâyetine ikamete memur olarak gönderildi. Kendisi de memnundur. Hükûmet büyük iltifat gösterdi, dörtyüz lira harcırah gönderdi. Bir komiserin refakatinde hareket etti. ıki defa hapishaneye, bir defa da kabristanda Hafız Ali Efendi merhumun kabrini ziyarete gitti. Başka tarafa gitmedi. Pirinç torbasını eşyalarının içine koyduk gönderdik.

Alelusul evrakınızı müdde-i umumilik temyize gönderdi. ınşaallah tasdik edilir. Bu yüzde yüz tasdiki muhakkak biliniz.

{Ankara Temyiz mahkemesine giden dosya ve mahkemenin berat kararının tasdiki için, ciddi şekilde alakadar olup meşğul olanlardan biriside, eski Alay Müftülerinden Ankaralı Osman Nûrî Efendidir. (Bkz.Son şahitler-4.sh.270) }



Merak etmeyiniz. Neticesi bildirilecektir...

Kardeşiniz

Hafız Mustafa”

{ Son şahitler-2, s: 143.}



Yükleniyor...