Üstâd’ın Kastamonu’daki polis karakolu içinde geçirdiği iki-üç aylık çileli, ızdıraplı hayatı böylece sona erdikten sonra, yukarda yazıldığı gibi, aynı karakolun karşısında bulunan fakir bir kadına ait köhne ve ahşap bir evi kendi parasıyla kiralıyarak yerleşti. Üstâd henüz bu eve yerleşmeden önce ve daha karakolda iken, emniyet müdürlüğü müsaadesiyle Ispartadan bir talebesini hizmetine yardım için, Ispartalı Hüsrev Ağabeye, Kastamonu emniyet müdürlüğü eliyle gönderdiği mektubunun altında 11/Mayıs/l936 tarihi yazılıdır. Bu tarih ise, Eskişehir hapis müddeti ve Kastamonu’ya geliş tarihi hususunda yapılan iki ihtimalli hesaptan birincisine göre, Üstâd’ın Kastamonu’ya gelişinin 42. günü olduğu.. Ama ikinci kuvvetli ihtimale göre olsa, henüz on ikinci günü olduğu görülmektedir ve kanaatımızca doğru olanı da budur. Mektup aynen şöyledir:
Aziz Kardeşim Hüsrev
şükür, hakkımda inayet-i İlâhiye devam ediyor. Ben burada rahatım. Fakat hizmete şiddetli ihtiyacım var. Sizlerden biriniz yanımda bulunmazsa çok üzüleceğim. En evvel hizmet nöbeti sana düştü. Sonra başkası yapar. Bu husus için ben burada hükûmete ve emniyet müdürüne müracaat ettim. Eğer senin yol masrafı verilse veya teshilat gösterilse, çok iyi olur. Yoksa borç ediniz, burada beraber çalışıp o borcu vereceğiz. Gelirken beraber mu’cizeli Kur’ânımızı ve matbu’ Onuncu Söz’ü ve Hafız Ali’nin el yazısıyla benim için tevafuklu yazılan onuncu Söz’ü ve altı esma-i İlâhiyenin altı nükteleri -eğer yazmışsan- birlikte getir. Bu husus hakkında burada zabıtaya ve hükûmete bildirdim.
Süleyman ve kardeşlerime çok selâm...
11 Mayıs 1936 Kardeşiniz
Kastamonu Emniyet Mûdüriyeti eliyle
{Osmanlıca Kastamonu teksir-2, s: 28.}
Said-i Nursi Üstâd’ın bu mektubu üzerine ona hizmet için Isparta’dan kimsenin Kastamonu’ya gelip gelmediğini bilemiyoruz. Fakat geldiğine dair hiç bir emare de yoktur.
Bu mektubun yazılışından sonra, Üstâd’ın polis karakolunda geçirdiği günler, onun ifadesiyle tamamı “ıki-üç ay” karinesinden, herhalde tam üç ay olmayıp, iki aydan da fazladır. Eğer bu müddeti tam iki buçuk ay kabul etsek, ikinci ihtimalli hesaba göre mezkûr mektuptan sonra altmış üç gün daha karakolda kaldığı anlaşıldığı gibi, karakol karşısındaki menziline de 14 Temmuz 1936’da yerleşmiş olması düşünülebilir.
Yükleniyor...