Üstâd’ın Son Van Hayatı Faslı
(1923 Haziran, Üstâd’ın mübarek yaşı tam kırk yedi...)
Üstâd Bediüzzaman’ın Ankara’da geçen yedi buçuk aylık hayatı, üst taraflarda detaylarıyla yazılan vak’a ve hatıraların içerisinde geçtikten sonra, artık Ankara’da durup Hükûmet adamlarıyla beraber kendisinin istediği istikamette bir iş yapmanın mümkin olamıyacağını iyice anladı, Ankara’yı kesin olarak terke karar verdi.. Ve 30 Haziran ile 13 Temmuz 1923 günleri arasındaki bir günde, “Ankara’dan Gebze’ye kadar geçerli” diye yazılı tren biletiyle Van’a gitmek üzere yola çıktı. İstasyona kadar onu yolculamaya gelen dostlarından bir çok zatlar ve meb’usların, Ankara’da kalmasına dair ricalarını nâzik bir lisanla reddedip, ma’zeretlerini münasib bir şekilde onlara beyan etti ve Ankara’dan ayrıldı.(1)
Zübeyr Ağabey’in not defterinden: “Bediüzzaman Ankara B.M.M.’de bir müddet cansiperane hizmet eder. Fakat kendilerinde böyle bir asırda siyaset yoluyla iman ve İslâmiyet’e, vatan ve milletin ebedî saadet ve selâmetine hizmet edilemiyeceği, dehşetli bir küfr-i mutlakın çıkmakta olduğunu kanaatı hasıl olur. Meclis’e gitmemeye başlar. Nihayet içtimaî meseleleri terkederek Van’da bir mağaraya gidip orada inziva hayatına çekilip ibadet ve taatle meşgul olmaya karar verir.
Ankara’dan hareket edeceği esnada Kâzım Karabekir, Rauf Orbay gibi bazı paşalar Hazret-i Üstâd’ın Ankara’yı terketmemesini, Ankara’da ikamet buyurmalarını ısrarla istirham ederlerse de, muvafakat etmez. (Not Defteri Zübeyr Gündüzalp, s: 91)
Tren bileti üzerinde “Ankara mevkifınden (Durağından) Gekboza mevkıfına kadar” diye yazılıydı. Gekboza ise, şimdiki Gebze’nin o zamanki ismidir.(2) Gebze o zamanlar, hem limanı hem de tren istasyonu olan bir kaza idi. Hazret-i Üstâd herhalde Ankara’dan buraya kadar trenle gelmesinin sebebi, buradan deniz yoluyla Trabzon’a kadar gitmekti. Yahut Karadeniz sahillerinden birisinde inerek, Anadolu’ya karayoluyla seyahat etmek için gelmişti. Yol güzargâhı böyle olunca, herhalde eskiden olduğu gibi, yine Trabzon’a kadar vapurla gelmiş, buradan da karayoluyla Erzurum, Van şeklinde seyahatı tahakkuk etmişti denilebilir.
(1923 Haziran, Üstâd’ın mübarek yaşı tam kırk yedi...)
Üstâd Bediüzzaman’ın Ankara’da geçen yedi buçuk aylık hayatı, üst taraflarda detaylarıyla yazılan vak’a ve hatıraların içerisinde geçtikten sonra, artık Ankara’da durup Hükûmet adamlarıyla beraber kendisinin istediği istikamette bir iş yapmanın mümkin olamıyacağını iyice anladı, Ankara’yı kesin olarak terke karar verdi.. Ve 30 Haziran ile 13 Temmuz 1923 günleri arasındaki bir günde, “Ankara’dan Gebze’ye kadar geçerli” diye yazılı tren biletiyle Van’a gitmek üzere yola çıktı. İstasyona kadar onu yolculamaya gelen dostlarından bir çok zatlar ve meb’usların, Ankara’da kalmasına dair ricalarını nâzik bir lisanla reddedip, ma’zeretlerini münasib bir şekilde onlara beyan etti ve Ankara’dan ayrıldı.(1)
Zübeyr Ağabey’in not defterinden: “Bediüzzaman Ankara B.M.M.’de bir müddet cansiperane hizmet eder. Fakat kendilerinde böyle bir asırda siyaset yoluyla iman ve İslâmiyet’e, vatan ve milletin ebedî saadet ve selâmetine hizmet edilemiyeceği, dehşetli bir küfr-i mutlakın çıkmakta olduğunu kanaatı hasıl olur. Meclis’e gitmemeye başlar. Nihayet içtimaî meseleleri terkederek Van’da bir mağaraya gidip orada inziva hayatına çekilip ibadet ve taatle meşgul olmaya karar verir.
Ankara’dan hareket edeceği esnada Kâzım Karabekir, Rauf Orbay gibi bazı paşalar Hazret-i Üstâd’ın Ankara’yı terketmemesini, Ankara’da ikamet buyurmalarını ısrarla istirham ederlerse de, muvafakat etmez. (Not Defteri Zübeyr Gündüzalp, s: 91)
Tren bileti üzerinde “Ankara mevkifınden (Durağından) Gekboza mevkıfına kadar” diye yazılıydı. Gekboza ise, şimdiki Gebze’nin o zamanki ismidir.(2) Gebze o zamanlar, hem limanı hem de tren istasyonu olan bir kaza idi. Hazret-i Üstâd herhalde Ankara’dan buraya kadar trenle gelmesinin sebebi, buradan deniz yoluyla Trabzon’a kadar gitmekti. Yahut Karadeniz sahillerinden birisinde inerek, Anadolu’ya karayoluyla seyahat etmek için gelmişti. Yol güzargâhı böyle olunca, herhalde eskiden olduğu gibi, yine Trabzon’a kadar vapurla gelmiş, buradan da karayoluyla Erzurum, Van şeklinde seyahatı tahakkuk etmişti denilebilir.
Yükleniyor...