Riyaset-i Celile’ye

Van’da “Medreset’üz-Zehra” namıyla bir darül ulûm-u islamiye inşa ve küşadı ve masarif-i inşaiyesi için 339 senesi şer’iye ve vakıf bütçelerine yüzellibin lira idhal edilmesi hakkında Van meb’usu Haydar Beğ ve rüfekasının 17/2/339 tarihli teklif-i kanunisi encümenimizce tekrar mütalaa olundu. Teklif-i mezkûr mahiyeti, esasat-i diniyeyi i’la ve takviye edecek bir müessese-i aliyenin küşadı ile, ilim ve irfan sahasındaki tekamülata hatve teşkil edeceğinden şayan-ı müzakere görülmüş olmağla, heyet-i umumiyeye arza karar verildi.

Katip Mazbata muharriri Layiha encümeni reisi

imza imza imza

TBMM’i Başkanı, Layiha’yı 9.9.1339 günü Meclis Genel Kurulu’na sunmuş. Genel Kurul’da da kabul olduktan sonra, 12.9.339 da şer’iye ve Maarif encümenlerine gereğinin yapılması için sevkedilmiştir.

Böylece, Miladî takvim hesabıyla 4 Mayıs 1923 Çarşamba günü Encümene giden Kanun, Encümence de kabul edilerek, 19 Kasım 1923’te Meclis Başkanlığı’na gönderilmiştir. Meclis Başkanı’da kanun layihasını 22 Aralık 1923’te Meclis Genel Kuruluna sunmuş, buradan aynen geçtikten sonra, 25 Aralık 1923 te şer’iyye ve maarif encümenlerine gönderilmiştir.

Ancak Medreset-üz Zehra için bütün bu hizmetler, faaliyetler yapılırken, bir de bakıyoruz ki; Bediüzzaman Hazretleri bu çabalarının neticesi ve karşılığını beklemeden; ya’ni Meclis, hükûmet ve kumandanların aşağı yukarı tamamına yakın kısmı onun arzularını yerine getirmeye âmade oldukları.. Ve yüz elli bin lira gibi o zamanın şartlarına göre pek büyük bir meblağın medresesine tahsisi için meb’usların yüzde seksen ikisi gibi kahir bir ekseriyetin imzalarıyla ve Reisicumhur’un da muvafakat ve arzusuyla Meclis’ten geçmişken; onun neticesini beklemeden Ankara’yı terk edip Van’a inzivaya çekilmesi, yani o kanun teklifinin fiilen akamete uğraması demek olan Ankara’dan ayrılma kararını vermesi, elbette ve herhalde çok büyük ve mücbir ve hayatî bir sebebe dayanması gerekir.

Evet, Bediüzzaman Hazretleri, bütün bunların neticesini almayı beklemeden Ankara’dan ayrıldı, çekildi, Van’a gitti. Fakat acaba o kanun teklifinin neticesi ne oldu? Neye bağlandı?..

Biz Meclis arşivindeki kayıtları araştırdık. Medreset-üz Zehra hakkındaki o kanun teklifi, layihalar komisyonunda iki buçuk sene kadar bekletildikten sonra, 2/Kânun-u Evvel/1341 Çarşamba günü (Yani 15 Aralık 1925 günü) ve Hazret-i Üstâd’ın Van’dan sürgüne gönderilmesinden iki ay kadar

Yükleniyor...