Bu garip şekil hakkında Molla Abdülmecidin beyanı: “Diyarbekirde eski Van Valisi Cevdet Beyin evinde 19 Şubat 1330 (rumî) tarihinde (3 Mart 1916) Cuma gecesi, (yani Perşembe günü ikindisinde,) bu tefsirin ilk arabî nüshasını tebyiz ederken, şu şekl-i garib –mürekkep hokkası devrilmesi neticesinde– bir tevafuk eseri olarak vaki’ olmuştur. Ve o gece vukua gelen Bitlis’in sukutu ile müellif Bediüzzaman’ın esaretinin başlangıcı olan; yaralı ve ayağı kırık bir surette bir su arkına sığınması gecesine rast gelmektedir. Sanki şu şekl-i garibin şu mucizeler ve harikalar bahsinde, yani kitabın yazısı buraya geldiğinde) o gece husule gelmesi, müellifin Ruslara esir düştüğüne ve beraberinde bulunan talebelerinin çoğu şehid olarak kanlarının dökülüp akmasına harika bir işarettir.
Müellifin küçük kardeşi ve yirmi senelik talebesi –Abdülmecid–
ynı şekl-i garib hakkında Müküslü merhum Molla Hamza’nın bir te’kidli beyanı:
“Hem bu nakş, başı kesilmiş bir yılanın kuyruğunu müellif Hazret-i Bediüzzaman’a sarmış olduğuna ve müellifin yaralı olarak otuz saat ölüme muntazıran su arkının içinde kaldığı yere benziyor ve o vaziyeti andırıyor.”
Eski Said’in ehemmiyetli talebesi Hamza (rh)
VE MÜTERCİMİN BİR EK TEFSİRİ
(“Evet, şu acip ve garip şekil veya nakş hakkında bi-hakkın güzel ifade ve beyanlar dile getirilmiştir. Ve o ifadeler çok güzel ve hakikatdardır. Bu fakir ise, şunu derki: başı kesik bir yılanı andıran bu nakşın, Mu’cizat-ı Nebeviyye rükünlerinin zikrine başlandığı bu sahifede vaki’ olmuş olmasıyla –Allahü alem– işarettir ki; Birinci Cihan Harbinde Hilafetin bayraktarı Osmanlı mücahid devletine musallat olmuş dünya devletleri her taraftan, hususîyle o devirde maddeten hayli kuvvetli
Müellifin küçük kardeşi ve yirmi senelik talebesi –Abdülmecid–
ynı şekl-i garib hakkında Müküslü merhum Molla Hamza’nın bir te’kidli beyanı:
“Hem bu nakş, başı kesilmiş bir yılanın kuyruğunu müellif Hazret-i Bediüzzaman’a sarmış olduğuna ve müellifin yaralı olarak otuz saat ölüme muntazıran su arkının içinde kaldığı yere benziyor ve o vaziyeti andırıyor.”
Eski Said’in ehemmiyetli talebesi Hamza (rh)
VE MÜTERCİMİN BİR EK TEFSİRİ
(“Evet, şu acip ve garip şekil veya nakş hakkında bi-hakkın güzel ifade ve beyanlar dile getirilmiştir. Ve o ifadeler çok güzel ve hakikatdardır. Bu fakir ise, şunu derki: başı kesik bir yılanı andıran bu nakşın, Mu’cizat-ı Nebeviyye rükünlerinin zikrine başlandığı bu sahifede vaki’ olmuş olmasıyla –Allahü alem– işarettir ki; Birinci Cihan Harbinde Hilafetin bayraktarı Osmanlı mücahid devletine musallat olmuş dünya devletleri her taraftan, hususîyle o devirde maddeten hayli kuvvetli
Yükleniyor...