Bak kitab-ı kâinatın safha-i rengînine!

Hâme-i zerrîn-i kudret, gör ne tasvir eylemiş.

Kalmamış bir nokta-yı muzlim çeşm-i dil erbabına,

Sanki âyâtın Huda, nur ile tahrir eylemiş.

Hem bil ki:

Kitab-ı âlemin evrakıdır eb'ad-ı nâmahdud,

Sütur-u hâdisat-ı dehrdir âsâr-ı nâma'dud.

Yazılmış destgâh-ı levh-i mahfuz-u hakikatta

Mücessem lafz-ı manidardır, âlemde her mevcud.

Hem dinle:

چُو لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ بَرَابَرْ م۪يزَنَنْدْ هَرْ شَىْ دَمَادَمْ جُويَدَنْدْ يَا حَقْ سَرَاسَرْ گُويَدَنْدْ يَا حَىْ

نَعَمْ وَ ف۪ى كُلِّ شَيْءٍ لَهُ اٰيَةٌ تَدُلُّ عَلٰى اَنَّهُ وَاحِدٌ

diyerek, kalbiyle beraber nefsi dahi tasdik ederek "Evet, evet" dediler.

Yükleniyor...