anlamak fikrinde idi.
Buna karşı, Bedîüzzaman'ın verdiği cevab şu oldu:
اِنَّ الْاَوْرُوبَا حَامِلَةٌ بِاْلاِسْلَامِيَّةِ فَسَتَلِدُ يَومًا مَا
وَاِنَّ الْعُثْمَانِيَّةَ حَامِلَةٌ بِالْاَوْرُوبَائِيَّةِ فَسَتَلِدُ اَيْضًا يَوْمًا مَا
Yani: Avrupa bir İslâm Devletine, Osmanlı Devleti de bir Avrupa Devletine hâmiledir. Bir gün gelip doğuracaklardır.
Bu cevaba karşı, Şeyh Bahit Hazretleri: "Bu gençle münazara edilmez. Ben de aynı kanaatta idim, fakat bu kadar veciz ve beligane bir tarzda ifade etmek, ancak Bedîüzzaman'a hastır." demiştir. Nitekim Bedîüzzaman'ın dediği gibi, ihbaratın iki kutbu da tahakkuk etmiş. Bir iki sene sonra Meşrutiyet devrinde, şeair-i İslâmiyeye muhalif çok âdât-ı ecnebiyeyi ahzetmek ve gittikçe Türkiye'de yerleştirmekle; ve şimdi Avrupa'da Kur'an'a ve İslâmiyet'e karşı gösterilen hüsn-ü alâka ve bilhâssa bahtiyar Alman Milletinde fevç fevç İslâmiyeti kabul etmek gibi hâdiseler, o ihbarı tamamıyla tasdik etmişlerdir.
Buna karşı, Bedîüzzaman'ın verdiği cevab şu oldu:
اِنَّ الْاَوْرُوبَا حَامِلَةٌ بِاْلاِسْلَامِيَّةِ فَسَتَلِدُ يَومًا مَا
وَاِنَّ الْعُثْمَانِيَّةَ حَامِلَةٌ بِالْاَوْرُوبَائِيَّةِ فَسَتَلِدُ اَيْضًا يَوْمًا مَا
Yani: Avrupa bir İslâm Devletine, Osmanlı Devleti de bir Avrupa Devletine hâmiledir. Bir gün gelip doğuracaklardır.
Bu cevaba karşı, Şeyh Bahit Hazretleri: "Bu gençle münazara edilmez. Ben de aynı kanaatta idim, fakat bu kadar veciz ve beligane bir tarzda ifade etmek, ancak Bedîüzzaman'a hastır." demiştir. Nitekim Bedîüzzaman'ın dediği gibi, ihbaratın iki kutbu da tahakkuk etmiş. Bir iki sene sonra Meşrutiyet devrinde, şeair-i İslâmiyeye muhalif çok âdât-ı ecnebiyeyi ahzetmek ve gittikçe Türkiye'de yerleştirmekle; ve şimdi Avrupa'da Kur'an'a ve İslâmiyet'e karşı gösterilen hüsn-ü alâka ve bilhâssa bahtiyar Alman Milletinde fevç fevç İslâmiyeti kabul etmek gibi hâdiseler, o ihbarı tamamıyla tasdik etmişlerdir.
Yükleniyor...