5-Sıddıkiyet makamı: Niyet ve nazar ile olur.

Bir âlimin sohbeti, yaralı kalbleri tedavi eder. Fakat bir arifin sohbeti, ölmüş kalbleri diriltir. Risâle-i Nur’un sohbeti: Sohbet-i arifindir.

“Risâle-i Nurların yazılması, okunması ve dinlenilmesinde:

Hem küllî zikir, hem geniş fikir, hem kesretli tehlîl, hem kuvvetli iman dersi, hem gafletsiz huzur, hem kudsî hikmet, hem yüksek bir ibadet-i tefekküriye gibi Nurlar var.(Kastamonu Lâhikasından)

Hastanın başında yaygaracı kadınlar gibi ağlamak hüner değildir. Sessizce gidip doktor çağırmak hünerdir. İlaç yetiştirmek hünerdir. Muazzez üstadımız, cemiyetteki hastalıkların temelinde iman zaafiyeti olduğu teşhisini koymuş. Biz de: Kur’an eczahânesinden Risâle-i Nur ilaçlarını muhtaç gönüllere taşıyoruz.

Diş macunu göze sürülmez. Bir söz dermandır, ama kimisine iyi gelir, kimisine kötü gelir. Hakikatleri yerli yerinde kullanmalıyız. Bunun için faydalı olmalı, faydalı olamıyorsak, zararlı olmamalıyız.

Fedainin feda edemeyeceği hiçbir şeyi yoktur. Üstad:

“BİZ MUHABBET FEDAİLERİYİZ” diyor. Öyle ise muhabbet için feda edemeyeceğimiz hiçbir şeyimiz olmamalı. (Hissiyatımız, haysiyetimiz, enaniyetimiz, vs.)

Lillâh için muhabbetin karşılığı sonsuzdur, saymakla bitmez.

Her Nur talebesi: Takvası, şefaati ve duası ile manen yağmur gibi olmalıdır. Rahmetin yağdığı topraklar cennete döner. Nur talebesinin vazifesi; yağmur gibi gittiği yere ihlâs, muhabbet ve hakikat götürmek, etrafı aydınlatmaktır.

Nur talebeleri herkesin dostudur. Çünkü Risâle-i Nur dersleriyle Allah’ı öğrenmeye ve öğretmeye çalışıyorlar. Allah da onları seviyor. O muhabbet sâyesinde dünya ayakta. Çünkü muhabbet kâinatın sebeb-i vücudu, râbıtası, nuru ve hayatıdır. Allah’ın dünyada sevdikleri kaldığı müddetçe, kıyamet kopmayacak.

Nur talebeleri, istikbalde ihsan-ı ilâhî ile kemâl-i şa’şaa ile tezahür edecek olan İslâmiyet sefinesine hizmetkâr olmak emelindedirler. Bu asrın fırtınası manen Nuh (A.S.)’ın zamanındaki fırtınadan daha tehlikelidir.

Risale-i Nura makamsız hizmet eden, manevi makâmâtın en müntehası sıddıkiyete vasıl olur. Bu ise tam mahviyetle olur.

Risale-i Nur hizmeti hem manevi cihaddır, hem ubudiyettir. Bu ikisini de beraber götürmemiz lazımdır.

Mesele, yalnız Risâle-i Nurdaki hakîkatleri ezberlemek, malumat sahibi olmak değil; mesele, O hakîkatleri yaşayabilmektir.

Öyle hareket edeceksin ki; sair kardeşlerini kıskandırmayacaksın.

Üstad, lâhikaların satırlarıyla, sadık Nur talebelerinin vasıflarını ve modelini çiziyor. İşte o modele kavuşup o vasıflarla bezenmeliyiz.

Hizmette başarılı olmak için:

Anlatılan hakikatin, muhatabın kalbine yerleşmesinin, sebeb-i manevi ve sebeb-i zahirî olmak üzere, iki sebebi vardır:

Sebeb-i zahirinin bazı şartları vardır:

1-Fiziki yapı: Tebliğin, sureten müessirine tesir eden faktörlerden birisi, yüzün temizliğidir. (saç sakal birbirine karışmış olmama).

2-Libas: Giyiniştir. “Bir insan bir muhitte giyinişiyle karşılanır, fikirleriyle ağırlanır.” Üstadımız onun için “Kravat takın” demiş.

3-Yaş.


Yükleniyor...