• İnsan kalben ne düşünürse, kendisi odur.

• Bir mücâdelede mağlup düşmek, bir ahd ve gayrette muvaffakiyetsizliğe uğramak, mücâhede ve gayretin icaplarındandır. Gayeye erişmek ve yükselmek isteyenlerin “beklemeye mecbur oldukları” faydalı bir imtihandır.

• Zihinleri müspet düşüncelerle dolu iken, insanların hakikî hâlinin, kuvvetinin yüzde elliye yakın bir nispette ziyadeleştiği, tecrübelerle sabittir. Maneviyatı kırık kimselerin de normal kuvvetlerinin üçte birinden aşağı bir derecede kuvvetsiz bulundukları görülmüştür.

• Senin ne bedeninde, ne zihninde hiç bir arıza yok. Seni yıldıran, karşılaştığın haller değil, o haller hakkında düşündüklerindir. O haller başına gelmeden onları olmuş gibi düşünmek akılsızlıktır.

• Meseleyi düşünmeli, fakat üzülüp gam ve keder içinde kalmamalı.

• Düşünmekle -muhakeme ve muhasebe etmekle- üzülmek, birbirinden farklı olan hallerdir.

• Düşünmek demek, meselenin neden ibaret olduğunu tespit ettikten sonra lâzım gelen tedbirleri sükûnetle almak demektir.

• Dehâ dikkati değil, dikkat dehâyı verir.

• Bir insan meş’ûr ve sebatkâr bir şekilde çalışmasını ve nizamlı yaşamasını bilmezse, kabiliyetlerini inkişaf ettiremez.

• Kişi, çalışmak, sadâkat ve sebat etmek suretiyle kendisini yetiştirmek iradesine sâhip değilse, kabiliyetlerini geliştirmekte muvaffak olamaz.

• Sizin ne düşündüğünüzü bilsem, ne olduğunuzu bilirdim. Biz neysek, düşüncelerimiz bizi öyle yapmıştır. Bizi müspet ve menfiye, fayda ve zarara, hidayet ve dalâlete, ferah ve sıkıntıya, gam ve meserrete, neşe ve neşveye sevk eden âmil, ruh hâletimizdir. Bir adam bütün gün ne düşünüyorsa, o adam odur. Başka türlü nasıl olabilir?

• Mütedeyyin bir mü’mindeki sıkıntı hâli onda ruhî inkişaf ve terakkiye olan istidadın delili ve tereşşuhâtıdır. Hem meşakkat, alâmet-i makbûliyettir.

• Zihindeki menfi fikirleri çıkartmak, bedendeki urları çıkartmaktan daha mühimdir.

• Denizde bir balık taifesi var, bütün rızkını öğleye kadar toplar.

• Nefsin öldürülmesi, tarikatın yoludur. Bizde, nefis ile mücadele etmek var.

• Nefis, bizi kötülüğe sevk etmek ister. Aklımıza fena şeyler gelir. Onlar terakkimize vesiledir. Onlarla mücadele ederek hizmete devam!

• Meşakkat bizin gıdamızdır.

• “Üç şey kalbe nasihati tesir ettirmez: uyku sevgisi, rahat sevgisi, taam sevgisi” (Hadis meali)

• Okumak, okumak, okumak, yine okumak... Okumaktan yorulunca ne okuduğunu okumak veya kitâb-ı kebîr-i kâinatı okumak...

• İnsan yaşlandıkça enaniyet gençleşir. İnsan yaşlandıkça imtihan şiddetlenir.

• Her hatayı yapabilirsin, fakat bir hatayı iki defa yapma.

• Menfi bir şey duyunca, iç âleminde müdâfaat ile onun şuur altına ve üstüne tesirini izale et.

• Nefsini kusurlarla âlûde bil. O zaman yüz kusuru yirmiye indirebilirsin. Birisi bir şey yapsa ve o sana yıkılsa, “Benim kusurumun cezasıdır” de.

• Her sohbette dinleyici ol. Daima öğrenmeye çalış. Yetişmeye muhtaç olduğun şuurunu muhafaza et. Mevzu hakkında fazla malumatın olsa da sus.

• Sana, bana, ona faydalı ise konuş.

Konuşmamak zararlı ise konuş. Fakat ihtisar et. Tafsilâta geçme.

Yükleniyor...