benim geniş bostanlarımda ve dolu hazinelerimde çalıştırılıp işletilmek sureti ile, kıymeti pek çok ziyadeleşecek ve çok çeşitli ücret ve semeratını da beraber alacak.. ve illâ, adi bir âlet derekesine inip kıymetten düşecekte, senin işkembe ve şehvetinin daracık dairesinde muvakkat bir zaman zarfında istimal edilip atılacaktır.

Şimdi bak, batın ve şehvetin nerede?.. Ve besatin ve hazain-i İlahiye nerede?!. Evet koca dünyaya sığmayan bir acip makinenin istimalini, senin batn ve şehvetin onları nasıl istiab edebilecektir?!.

İşte ben o makinenin bedeline pek büyük bir fiyat veriyorum. Hem de sen, bu dağda bulunduğun müddetçe onu elinden almayacağım. Yalnız onun yukarı kulpunu ben tutacağım, tâ ki onun ağırlığı senden hafifleşsin ve külfeti seni ta’ciz etmesin.

Şimdi eğer bey’i kabul ettinse; sen yine o makinede benim namım ve hesabımla tasarruf et! Bir nefer-i asker nasılki elindeki malı hususunda, gelecekten havfetmeden, geçmişten de hüzün çekmeden padişahın ismi ve hesabıyla çalıştığı gibi, sen de öyle çalış!.

Amma beş vecihle kazanç içinde kazanç olan şu bey’i kabul etmezsen; beş vecihle hasaret içinde hasarete düşeceğin gibi, emanette hainlik etmiş olup, ziyaından da mes’ul sen olacaksın” dedi.

خُدَايِ ُ۬رْكَرَمْ خُودْ مُلْكِ خُودْرَا مِي خَرَدْ اَزْ تُو

بَرَايِ تُو نِôَهْ دَارَدْ بَهَايِ بِي óِرَانْ دَادَه

Evet Kur’an’ın beşere verdiği ders ve talim ki; emaneti satmak ci-hetindedir ki: Der: “Durma sat, kazançlısın.

اِنَّ الدَّارَاْÀلاخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ

Yani: hakikî hayat ve hayattarlık ancak âhiret hayatındadır.

Fakat medeniyet-i küffar felsefesinin dersi ise der: “Mal senindir, satma malını…

اِنْ هِيَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا

Hayat yalnız bu hayattır.” der.

Yükleniyor...