ihtimalleri beyan etmekle olur. Mes'elemize ait uzak bir ihtimali beyan etmeye ihtiyaç var. Şöyle ki:

Eğer dinsizliği ve küfrü kendine meslek ittihaz eden bedbaht bir kısım adamlar, bir maksad-ı siyasînin perdesi altında hükûmetin bazı erkânına hulûl edip iğfal etseler veya memuriyet mesleğine girseler ve Risale-i Nur'u desiselerle imha ve beni tehdidleriyle susturmak için deseler: "Taassub zamanı geçti. Maziyi unutmak ve istikbale bütün kuvvetimizle müteveccih olmak lâzım gelirken, senin irticakârane bir surette dini ve imanı kuvvetli ders vermen işimize gelmez!"

Elcevab: Evvelâ o mazi zannedilen zaman ise, istikbale inkılab etmiş ve hakikî istikbal odur ve oraya gideceğiz.

Sâniyen: Risale-i Nur tefsir olduğu haysiyetiyle, Kur'an-ı Hakîm ile bağlanmış. Kur'an ise, Küre-i Arz'ı Arş'a bağlayan cazibe-i umumiye gibi bir hakikat-ı cazibedardır. Asya'da hükmedenler, Kur'anın Risale-i Nur gibi tefsirleriyle mübareze edemezler. Belki musalaha ederler, ondan istifade ederler ve himaye ederler.

Amma benim susmam ise; madem âdi bir keşif yolunda ve ehemmiyetsiz bir fikr-i siyasî peşinde ve dünyevî bir haysiyet yüzünden çok ehl-i izzetin başları feda edilse; elbette koca Cennet'in fiatı olacak bir servet ve hayat-ı ebediyeyi kazandıracak bir âb-ı hayat ve bütün feylesofları hayrette bırakacak bir keşfiyat yolunda, vücudum zerreleri adedince başlarım bulunsa ve feda edilmesi lâzım gelse, bilâ-tereddüd feda edilir. Hem beni tehdid veya imha suretiyle susturmak, bir dil yerine bin dil konuşturacak. Yirmi seneden beri ruhlara yerleşen Risale-i Nur; susmuş bir dilime bedel, binler dilleri söylettirmesini Rahîm-i Zülcelal'den ümidvarım.

* * *


Ehemmiyetsiz fakat ehemmiyetli bir suç olarak bana sorulan bir mes'ele

Diyorlar ki: "Sen şapkayı başına koymuyorsun; mahkeme gibi çok resmî yerlerde başını açmıyorsun. Demek o kanunları reddediyorsun. O kanunları reddetmenin cezası şiddetlidir!"

Elcevab: Bir kanunu reddetmek başkadır ve o kanunla amel etmemek bütün bütün başkadır. Evvelkinin cezası i'dam ise, bunun


Yükleniyor...