"Misleyn telakki edilen zıddeyn"

Zevkî olan sofiye vahdet-ül vücudu, Allah hesabına kâinatı inkârdır.

Fikrî olan felsefe ve zaîf-ül itikadların lisanında olan vahdet-ül vücud ise, hâşâ kâinat hesabına Allah'ı inkârdır.

Biri vahdet-üş şuhud, diğeri vahdet-ül mevcudu tazammun eder.

اَيْنَ الثُّرَيَّا مِنَ الثَّرٰى

Nazar, mes'ele-i zevkiyede tasarruf etse bozar. Zevkî keşfî olan emir, nazar-ı fikir mizanı ile tartılmaz; ona inse katılaşır, çirkinleşir.

Meselâ: Toprak altında bir çekirdek havada ondan çiçekli bir sünbül var. Âlem-i türabda nazar, çekirdeğe dikkat etse ince esasatı görür. Hava âlemindeki müzehher sünbülü onlara irca' ile izah edemez. Çekirdek içine sıkıştıramaz. İşte zevk burada bakar. Nazar orada. Rü'yet değişir.

Bîçare hakikatlar, kıymetsiz ellerde kıymetsiz olur.

Demişler:

سُبْحَانَ مَنِ اخْتَفٰى لِشِدَّةِ ظُهُورِهِ

Yükleniyor...