olan kimse: "Namazı mübah kılmaya niyet ettim" demesi lâzımdır. "Küçük hades'in hükmünü kaldırmaya niyet ettim" dese, caiz değildir: Çünkü akıntı devam ettiği için hades bâkîdir, gitmiyor. Bir kimse abdest niyetini getirmekle beraber serinlemeyi de kast ederse sahih kavle göre caizdir.

Niyetin sahih olabilmesi için, altı şart vardır:

a) Müslüman olmak,

b) Akıllı olmak, Deli ve sarhoş olan kimsenin niyeti caiz değildir. Binaenaleyh abdest aldıktan sonra deliren kimsenin abdesti gider.

c) Abdest niyetinin yerine, başka bir niyet getirirse, meselâ; temizlik için azalarını yıkayacağını kast ederse abdesti sahih olmaz.

d) Kalb ile olması. Yalnız ağzıyle niyet getirirse sahih olmaz.

e) Niyetin abdestin sonuna kadar devam etmesi.

f) Yüzü yıkamaya başladığı anda niyeti getirmesi. (Ondan evvel veya sonra olursa abdest sahih değildir.)

Niyeti azalara dağıtırsa, meselâ; yüzünü yıkarken "yüzümün küçük hadesinin hükmünü kaldırmaya niyet ettim," ellerini yıkarken, "ellerimin küçük hadeslerinin hükmünü kaldırmaya niyet ettim," diye abdestin sonuna kadar her uzuv için ayrı ayrı niyet getirirse caizdir.

Kendisi için abdest almak sünnet olan (camiye girmek gibi) bir şey için, abdest niyeti getirilirse abdest sahih olmakla beraber onunla namaz kılınmaz.

2- Yüzü yıkamak,

Yüz, uzunlamasına normal olarak saçın bittiği yerden, iki çene kemiğinin altına kadardır. Enlemesine de iki kulağın arasıdır. Binaenaleyh, bıyık, kaş, kirpik, alt dudağın altındaki kılların ne kadar kalın da olsalar, hem içini hem dışını yıkamak lazımdır. Sakalın hafifi de öyledir. Fakat sakal gür olursa yalnız görünen kısmı yıkamak kâfidir. Gür sakal, bakıldığında kılların dibi görünmeyen, hafif sakal ise kılların dibi görünenidir. Gözünün


Yükleniyor...