Yani, "Allahım, ben hac yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabul eyle. Onu eda etmek hususunda yardımcı ol ve onu benim için mübarek kıl. Hacca niyet ettim ve Allah için onun için ihrama girdim.

Ey Allahım, davetine tekrar tekrar icabet ettim, tekrar davetine icabet ettim. Hamd, nimet, hakimiyet senindir. Ortağın yoktur."

Bunu demekle ihrama girilmiş olur.

Daha önce açıkladığımız gibi ihram, bazı kimselerin zannettikleri gibi, havlulardan ibaret değildir. Belki ihram, hac veya Umre veya her ikisine niyet etmektir. İhramdan sonra, vücudunu veya bir uzvunu, örülmüş veya dikilmiş bir şeyle örtemez.

İhram havlularını çatal iğne ile tutturamaz, birbirine düğümlemez, güzel koku sürmez, saçını sakalını traş etmez, vücudunun her hangi bir yerinden bir tel koparmaz, tırnaklarını kesmez, cinsi yakınlık ve onun mukaddimelerini yapmaz, av avlamaz ve yardım dahi olsa etmez, Harem mıntıkasında mevcut yeşil ağaç ve otlarını kesmez, koparmaz. Bütün bunların yapılması haramdır.

İhrama girmiş olan kimse bol bol telbiye getirir. Bahusus namaz akabinde camilerde, gecede, iniş ve çıkışlarda telbiyeyi tekrarlamak müstehabdır.

Mekke'ye yaklaştığında yıkanır, kalb ve ruhunu Allah'a verir, içini bütün iç hastalıklardan temizlemeye gayret eder.

Mekke'ye vardıktan sonra eşyalarını yerleştirir, sonra Mescidül-Haramın Selâm kapısına doğru gider. Kabeyi gördüğünde şu duayı okur:

لَآ اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لٰا شَرِيكَ لَهُ. لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ. اَعُوذُ بِرَبِّ الْبَيْتِ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ. وَمِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ. وَضِيقِ الصَّدْرِ وَصَلَّى اللّٰهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ: اَللَّهُمَّ زِدْ بَيْتَكَ هٰذَا تَشْرِيفًا وَتَكْرِيمًا وَتَعْظِيمًا وَمَهَابَةً وَرِفْعَةً وَبِرًّا. وَزِدْ يَا رَبِّ مَنْ كَرَّمَهُ وَشَرَّفَهُ وَعَظَّمَهُ تَشْرِيفًا وَتَعْظِيمًا وَمَهَابَةً وَرِفْعَةً وَبِرًّا

Yükleniyor...