اِذَا صَلَّى اَحَدُكُمْ بِالنَّاسِ فَلْيُخَفِّفْ فَاِنَّ فِيهِمْ الضَّعِيفَ وَالسَّقِيمَ وَذَا الْحَاجَةِ

"Sizden biriniz insanlara namaz kıldırırsa namazı acele kıldırsın (ağır kıldırmasın) zira içinde zayıf, hasta ve iş sahibi olan kimse bulunabilir."

Ancak muayyen ve belli bir cemaat, namazın uzatılmasını arzu ederse, uzatılmasında beis yoktur.

İmamın birinin cemaat yerine girdiğini his ederse, rek'ata yetişmesi için rukû'da, cemaata yetişmesi için de son teşehhüdde, girenler arasında tefrika yapmadan ve fazla uzatmadan, Allah için beklemesi sünnettir.

İster tek, ister cemaat halinde namaz kılmış olan kimsenin vakit namazını vaktinde, cemaatla iade etmesi sünnettir. Fakat bunun altı şartı vardır.

1- Bir defa iade etmek.

2- Vaktinde en az bir rek'ata yetişmek.

3- Namazı başından sonuna kadar cemaatla kılmak. İmam selâm verdiği halde, namazını iade den kimse, selâmı geciktirirse namazı fesade gider. Çünkü bu durumda namazın bir kısmında münferid kalmış olur.

4- Farz niyetini getirmek.

5- Birinci namazı sahih olmak.

6- Namazı iade etmenin caiz olduğuna inanmak. Binaenaleyh namazını iade eden imam Şafiî olur, kendisine iktida edenler Malikî veya Hanefi olurlarsa, Şafiî olan imamın namazı sahih değildir. Çünkü kendisine iktida edenler, iadenin caiz olmadığını kabul ettikleri için münferid sayılır. Namaz iade edilirse, esas farz birinci namazdır. İkincisi sünnettir. Bunun için iade edilen namazı bozacak bir hâl vaki olursa, bir şey icab etmez. Fakat birinci namazın eksikliği sonra anlaşılırsa, iade edilen namaz da muteber değildir. Yeniden onu kılmak lâzımdır.


Yükleniyor...